2025 yılı, insanlığın hafızasında derin izler bırakan bir yıl olarak kayıtlara geçti.
Savaşlar, adaletsizlikler, yoksulluk, şiddet, doğa/tabiat felaketleri ve vicdanları yaralayan sayısız olay… Dünyanın neresine bakarsak bakalım, bir acıya, bir gözyaşına rastladık.
Kimi zaman bir çocuğun sessiz çığlığına, kimi zaman bir annenin yarım kalan duasına tanık olduk.
Ama yine de…
İyilik bitmedi.
Tüm bu karanlığın içinde, elindeki son lokmayı paylaşan insanlar vardı.
Tanımadığı birine yardım etmek için durup düşünen vicdanlar vardı.
Bir yarayı sarmak, bir gönlü onarmak için koşan güzel yürekler vardı.
İşte bu yüzden hâlâ umudumuz var.
2025’in Yükünü Geride Bırakalım
2025 bize çok şey öğretti.
Sessiz kalmanın da bir tercih olduğunu, kötülüğün çoğu zaman ilgisizlikten beslendiğini gördük. Ama aynı zamanda iyiliğin de bulaşıcı olduğunu, bir kişinin attığı küçük bir adımın büyük değişimlere kapı aralayabildiğini yaşadık.
Artık geride bırakmak istiyoruz bu yükü.
Öfkeyi, nefreti, ayrışmayı…
İnsanı insana düşman eden her şeyi…
2026: Umudun ve İyiliğin Yılı Olsun
Dileğimiz net ve samimi:
2026 yılında hiçbir çocuğun aç uyumadığı, hiçbir kadının korkuyla yaşamadığı, hiçbir insanın kimliği, inancı ya da düşüncesi yüzünden ötekileştirilmediği bir dünya.
Kötülüklerin kaybolup gittiği, iyiliğin çoğaldığı bir yıl olsun 2026.
İyi insanların daha çok doğduğu, daha çok sesini duyurduğu bir yıl…
Çünkü dünya hâlâ güzel olabilir.
Çünkü insan, isterse iyiliği seçebilir.
Son Söz
Yeryüzünde iyilik hiç bitmesin.
Kötülükler kaybolup gitsin.
Ve bizler, her yeni günde biraz daha iyi insanlar olmayı başarabilelim.
2026’ya girerken tek temennimiz bu:
İyilik kazansın. İnsanlık kazansın