Ali Genç

Tarih: 13.11.2025 18:15

GERÇEK MAHALLİ DEMOKRASİ,B.Ş, İL B.B’NIYLA İ.G.M. ADAYINI DELEGENİN BELİRLEMESİNDE!!

Facebook Twitter Linked-in

 

    Demokrasi, fikir ve inanç hürriyeti geliştikçe milletin iradesinin de daha yüksek oranda sandığa kendi hür iradesiyle intikal etmesi gerekmez mi?!!!

    Gerekiyor da gerekmesine amma bu düzenleme maalesef genel başkanlar ile genel merkezlerin işine gelmiyor.

TÜRKİYEDE İNSAN HAKLARI FİKİR VE İNANÇ HÜRRİYETİ STANDARDI YÜKSELİRKEN MİLLEKVEKİLİ,BÜYÜK ŞEHİR,ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI VE İGM ADAYLIĞININ BELİRLENMESİNDE 1980’İN GERİSİNDEYİZ!

   Bu konuda kaleme aldığım onlarca ayağı yere basan yazımda ısrarla belirttiğim gibi maalesef Türkiye şu anda  İnsan hakları, fikir ve inanç hürriyeti yönüyle 12 Eylül 1980 darbesi öncesine göre çok daha  yüksek standartlara ulaşmasına rağmen maalesef mahalli ve genel seçimlerde seçilecek olanın belirlenmesinde vatandaşın iradesi  1980 askeri darbesi öncesinin çok ,çok gerisinde.!!!

   Nedenine gelince 12 Eylül 1980 askeri darbesinden önceki siyasi parti kanunu ile seçim kanunun günümüzdeki siyasi partiler ve seçim kanunundan çok daha seçmen iradesine imkan vermesiydi!

   O zaman Türkiye’deki tüm siyasi partilerden mahalli ve genel seçime girecek olanları mutlaka seçimde aday olacak Milletvekili adaylarını, il ve ilçe ile Belde Belediye başkan adayları ile İl Genel Meclisine aday olacakları önce kendi partilerinin delegesinin onayına sunarlardı.

    Yine partilerin il, ilçe ve Belde  teşkilatlarında görev almak isteyenlerde mutlaka Milletvekili, Belediye başkanı ,İl Genel Meclisi üyesi ve Belediye Meclisi üyesi adayları da millete sunulmadan önce ilgili partinin delegesinin onayına sunulurdu.

    Bu maksatla Seçim Kurulu gözetiminde sandık kurulur ve aday, adayları  seçimin yapılacağı yerde çıkar kendilerini partililere ve delegelere anlatırlar, neden aday ,adayı olduklarını ve kendilerinin aday  yapılmaları halinde milletinde onayını alıp seçildikten sonra gelecekleri görev esnasında vatandaşlara hangi hizmetlerin yapılacağını, ayrıca kendilerinin aday yapılmasının milletle birlikte partiye de sağlayacağı faydayı da anlatırlardı.

    Yapılan konuşmaların ardından belde ise belde ,ilçe ise ilçe, il ise il teşkilatı, il ve ilçe ile Belde Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği, İl Genel Meclisi üyeliği için aday, adayı olanlar hakkında Seçim Kurulu gözetiminde gizli oy verme yöntemiyle seçim yapılırdı.

     Yine Seçim kurulu gözetiminde yapılan sayımdan çıkan sonuca göre delegenin aday yaptığı veya teşkilatlara seçtikleri çok ,çok istisna durumlar dışında mutlaka Genel merkez tarafından kabul edilerek  ilgili seçim kurullarına il, ilçe ve belde teşkilatları ile yine il, ilçe ve belde belediye başkanlarının isimleri ve il genel meclisi ile milletvekillerinin isimleri sıralarıyla birlikte bildirilirdi.

    İstisna ise kişinin sabıkasının bulunması veya seçim kanununda belirtilen aday olmasına engel  hastalık ve diğer durumlarıydı.

    Daha sonra Demokrasi, insan hakları ile fikirle inanç hürriyeti ve müteşebbislik hürriyeti konusunda ülkemizde kat edilen yüksek mesafe maalesef bu konuda tam anlamıyla geriye götürüldü.

  DELEGE SEÇMEYİNCE LİYAKATLI KİŞİLER YERİNE ADAMI OLANLAR ADAY YAPILIYOR!!!

   Aday, adaylarının kendilerini mahallindeki delegeye kabul ettirme mecburiyeti olmadığından çok, çok istisnanın dışında kalan gelecek görevi layıkıyla yerine getirecek Liyakatli kişiler yerine ağaları veya babaları genel başkan ile genel merkezde etkili olanlar aday yapılıyor ,il ve ilçe ile belde teşkilatlarına getiriliyor.

 MAKAMLARA ADAY YAPILANLAR TEKRAR ADAY OLABİLMEK İÇİN VATANDAŞIN ADAMI OLMA YERİNE PARTİ GENEL MERKEZİNİN VE LİDERİN ADAMI OLMAYA SEÇİYOR!!! 

   Aday, adaylarının delege tarafından  sığaya çekilmemesi, hiçbir  hukuki geçerliliği olmayan Temayül yoklamaları ile yine şüpheli anketlerle yapılan aday belirlemesi sonucu geneli partilerinin rüzgarıyla bulundukları makamlara seçilenler ise maalesef bu bilinçle kendilerini sandıkta seçen vatandaşın adamı olma yerine tekrar aday yapılabilmeleri için teşkilatın, genel merkezin ve  liderin adamı olmayı terci ediyorlar.

    Bu ise seçilenin sorumluluğunu azalttığından istenen hizmetlerin mümkün olan en az masrafla ,en verimli şekilde gerçekleştirilmesini önlediği gibi, vatandaşında iradesinin tam olarak yönetime aksettirilmesini engelliyor.!!!

    Bu akla ,demokrasiye, hukuka aykırı sakat uygulamanın her aşamada olduğu gibi genel başkanlar ve genel merkezlerin ellerindeki yetkiyi mahalle vermesi.

 Yapılacak yeni aday belirleme kanunu ile Mahalli seçimlerdeki Büyük Şehir, İl ,İlçe ve  Belde Belediye Başkan adayları ile İl Genel meclisi üyeleri ve Belediye Meclisi üyeleri seçiminde deki şu anki  vatandaşa ve ülkeye hiçbir faydası olmayan aday belirleme sisteminin ilik seçimlerden önce terk edilmesi.

  Yeni aday adaylarının 12 Eylülden daha ileri şekilde belirlenmesi için her partinin eski üyelerini ve delegelerin sebep olacağı sıkıntı nedeniyle iptal etmelerini.

  Seçim Kurul gözetiminde yazılacak yeni üyeler ve yine seçim kurul gözetiminde bu üyeler arasından seçilecek yeni delegelerle Seçim Kurulu gözetiminde kurulacak sandıkta kullanacakları oylarla belirlemesinin sağlanmasıyla eski olumsuzlukların tamamen bertaraf edilerek seçilenlerin milletin adamı olmasının sağlanması dileğiyle.

     Cuma’mız mübarek olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —