Sevgili okuyucularım,
Anlayacağınız; bendeniz gazeteci İsmet Ünver…
Meslek hayatımın 35’inci yılına yaklaştığımız şu günlerde hâlâ sevinemedim.
Teknolojinin gerek ulaşımda, gerekse turizmde, sanayide, tarımda baş döndürücü gelişmeler yaşanırken, Niğde adına özlüyor, sevinemiyor, içim kan ağlıyor.
Yıllardır temeliyle, tabelasıyla varmış gibi gösterilen Niğde Havaalanı, ne yazık ki hâlâ pistinde bir uçağın gölgesini bile göremedi.
Aladağlar’ın yüreğinden doğup Akdeniz’e boşa akıp giden Ecemiş Suyu, bir gün dönüp de Niğde ovalarına bereket taşır mı, bilinmez…
Ve soruyorum: Neden Niğde, yüksek hızlı tren haritalarında hep dışarıda bırakılan şehir oluyor?
Ben sevinemiyorum çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 2026 yılının bütçe görüşmeleri yapılıyor.
Niğde’yle ilgili yarım kalan projelerin, hazır olan ve Niğde’nin gelişmesine, kalkınmasına vesile olacak Ecemiş Sulama Projesi’nin; yine yıllara meydan okuyan Bor-Emen Ovası’nda yüzde 40 seviyesinde yarım kalan havaalanı için söz edilmemesini… sevinemiyorum.
Yine yurdun dört bir tarafına ağ örercesine uzanan Hızlı Tren Projesi’nde adımızın geçmemesine sevinemiyorum.
Meslek hayatımın 35’inci yılını buruk bir şekilde geçirdiğime sevinemiyorum.
Niğde’nin siyasilerinin, sivil toplum kuruluşlarının memleket adına sessizliğine sevinemiyorum.
Önümüzdeki yıllarda Niğde’ye yeni projelerin adının geçmemesine sevinemiyorum.
Genel bütçede yeni müjdelerin olmayışına sevinemiyorum.
Görüntü vererek varlık göstermeye çalışanlara sevinemiyorum.
Geçmiş dönemlerde Niğde’ye hizmet etmiş, emek vermiş tüm büyüklerimizden ahirete irtihal edenlere Allah’tan rahmet; hayatta olanlara sağlık, huzur ve mutluluk diliyorum.
Saygılarımla…
İsmet Ünver
