Ali Genç

Tarih: 17.09.2025 10:23

 MENDERES’E ARTAN SEVGİ, KATİLLERİNE LANETİN 64. YILDÖNÜMÜ!

Facebook Twitter Linked-in

 MENDERES’E ARTAN SEVGİ, KATİLLERİNE LANETİN 64. YILDÖNÜMÜ!

   Bugün başta akla ziyan yüce kitabımız Kur’an-ı kerimin okunmasıyla Ezanı Muhammediye'’nin  evrensel haliyle okunması yasaklarının kaldırılması.

  Utanç verici insanlıkla demokrasimizin  bu yüz karası yasaklarının bertaraf edilmesi başta olmak üzere 1950-60 arasındaki 10 yıl boyunca her yönüyle milleti  yücelten dolu ,dolu  hizmetleriyle milletimizin birinin bin olması için  canın dişine, gecesine gündüzüne takan yiğit ve kendisi gibi yiğit olan arkadaşlarının millet ve insanlık düşmanları tarafından 64 yıl önce katledildiler.

 ARTILARININ YANINDA EKSİLERİN ESEMESİ OKUNMAZ!!!

  Artıları yanında eksilerinin esemesi okunmayan bu samimiyetiyle milletimizin 1. Adamı olan Başbakan Adnan Menderes’in din ve millet düşmanları tarafından emperyalistlerin emriyle katledilmesinin 64. Kara yıldönümü.

  Gelin bundan sonrasını dönemi anlatan Vikipedia’dan birlikte okuyalım;

   Adnan Menderes, 27 Mayıs Darbesi sonrası Başbakanlık görevinden alındı ve Yüce Divanda yargılandı. 

Mahkeme (mahkeme başkanı Salim Başol’un “Sizi buraya gönderen irade bunu istiyor” sözleriyle ifşa edilen sonucu önceden belli düzmece mahkemede)’de suçlu bulunan 62 yaşındaki Menderes, İmralı Cezaevi'ne nakledilerek (64 yıl önce bugün)17 Eylül 1961, Pazar günü asılarak idam edildi. 

SONUCU ÖNCEDEN BELLİ DÜZMECE MAHKEME VE BU MAHMEMEDEKİ DÜZMECE SUÇLAR!!!

   Adnan Menderes, 27 Mayıs 1960 tarihli askerî darbe sırasında Eskişehir'de tutuklanarak önce Ankara'daki Kara Harp Okuluna, sonrasında 1 Haziran 1960 tarihinde ise Yassıada'ya getirildi. 

  Daha sonra geçen sürede ise çok sayıda Demokrat Parti üyesi adaya getirildi.

  Adada kurulan Yüksek Soruşturma Kurulu kimlerin yargılanacağına yapılan sorgulamalar ve alınan ifadeler sonucunda 5 ay sonra karar verdi ve Ekim 1960'ta yargılanmasına karar verilen DP üyeleri Millî Birlik Komitesi tarafından oluşturulan Yüksek Mahkemede yargılanmaya başlandı.

  Mahkemenin kararlarına itiraz yolu kapalı olup, mahkemede idam kararı verilmesi halinde cezanın infazı için Milli Birlik Komitesinin onayı şart koşulmuştu.

TUTUKLULARA KÖTÜ MUAMELE YAPILDIĞI İDDİALARINA KARŞI CUNTA NAZİLER GİBİ MİLLET KAFA TUTARCASINA  ÇEKİLEN VE SİNEMALARDA GÖSTERİLEN FİLMLE HAKARETLER KAYIT ALTINA ALINDI !!!

  Tutuklulara kötü muamele yapıldığı iddiaların üzerine millet kafa tutan cunta tarafından

   Adada geçen süre içinde tutuklulara kötü muamele yapıldığına dair söylentiler çıkması üzerine sinema salonlarında gösterilmek üzere kısa bir film çekildi ve filmde DP üyelerine hakaret içeren seslendirme yapıldı. Filme tepki olarak 25 Eylül 1960 tarihinde Celâl Bayar başarısız bir intihar girişiminde bulundu.

  Ülke sıkıyönetim ile yönetildiği için dönemin basın-yayın organlarında kötü muamele yapıldığına dair haber bulmak mümkün değildir. 

  O dönem adada bulunan gazeteci Tekin Erer'in yıllar sonra aktardığına göre, Menderes'in odası başında 24 saat bir asker nöbet tutuyor, odasındaki ışık sürekli açık oluyordu. Adada tutuklu bulunan Samet Ağaoğlu'na göre oda penceresi hiç açılmıyor, yaz aylarında artan sivrisinek, pire ve tahtakuruları ile mücadele için herhangi bir ilaçlama yapılmıyordu.[2]

Menderes'in avukatı Talat Asal'ın 2003 yılında yayımlanan hatıratına göre, Menderes küçük bir odada tutulmakta, odada 2 sandalye bulunmakta, diğer sandalyede sürekli nöbetçi asker oturmakta, somyasız demirden bir karyola ve 1 masa haricinde odada başka bir eşya bulunmamaktadır.[2]

   Adadaki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Topçu ve Harekât Okulu'na ait kapalı spor salonu mahkeme alanına çevrildi ve ilk duruşma 14 Ekim 1960 Cuma sabahı saat 9.30'da başladı. 

   Bugün yerimiz doldu.

   Mevla’mız izin verirse Cuma günü düzmece mahkemenin başlaması ve burada ilk duruşmada Menderes’in tecrit durumlarının kaldırılması talebini yazacağım.

   Ülkemizin milli birlik ve dirliğinin kıyamete kadar sürmesi için gereken derslerin alınması için takibi dileğiyle.

   Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Devamı Cuma’ya.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —