Eskiden Demiryollarında seyahat edecekler için birinci sınıf, ikinci sınıf ve üçüncü sınıf diye bilet kesilirdi.
Trenlerde birinci sınıf yolcu bölümü, 6 kişilik kompartmanlar deri koltukta rahat bir yolculuk yapılırdı. Özellikle politikacılar, işadamları ve üst düzey bürokratlar seyahat ederdi.
İkinci sınıfta orta halli vatandaşlar, kumaş koltuklarda, üçüncü sınıfta ise köylerine giden vatandaşlar, tahta koltuklarda yer alırdı.
Ankara- Erzurum seferini yapan DDY treni Aşkale’de arızalanır. Makinist tamir için uğraşır ama, treni bir türlü yürütemez.
Bir süre sonra tren görevlisi, mahcup bir şekilde 1. Sınıfta yolculuk eden yolcuların yanına gider :
“Beyefendiler çok özür diliyoruz.. Trenimiz arızalandı. Şimdi sizler için Erzurum’a kadar gitmenizi için otobüslerimiz hazırlandı. Otobüslere geçebilirsiniz” dedi.
Tren görevlisi ikinci sınıfta yolculuk yapanların yanına gider ve ;
“Efendiler trenimiz arızalandı. Şu karşı yolda Erzurum’a giden dolmuşlar var. Bir saatte bir geçiyor. Acele ederseniz, dolmuşa yetişebilirsiniz” der.
Aynı görevli üçüncü sınıfta yolculuk yapanlarının vagonuna gidince, yolcuların birbirlerini ezecek şekilde treni terk ettiğini görür ve arkadan bağırır:
Ola nereye gidiyorsunuz, bu treni Erzurum’a kadar kim itecek?
*******
Basında çıkan, Kamuda tasarruf tedbirleri ve Cumhurbaşkanlığı’nın 1 dakikalık masrafı iki asgari ücreti geride bıraktığı, en düşük 4 emekli maaşına yaklaştığı haberleri okuyunca yukarıdaki fıkra aklıma geldi.
Gerçekten enflasyon karşısında maaşlar kuşa döndü. Vatandaş bırakın ayın sonunu ortasını bile getiremiyor. Maaş cebe girmeden kiraya, faturalara, mutfak masraflarına gidiyor.
”Emekliye kaynak yok” diyen saray, bol keseden harcamaya devam ediyor. Kamuda tasarruf sarayın kapısından içeri giremedi. Korumalar, lüks araçlar, konvoylar derken Saray’ın milletin sırtına bindirdiği yük her geçen gün artıyor.
Anlayacağınız treni Erzurum’a kadar emekli ve dar gelirliler itecek.