Bugün, tarih boyunca esaret altında yaşamayı reddeden milletimiz tarafından, işgal altındaki vatanımızı kurtarmak için yapılan Millî Mücadeleyi organize etmek gayesiyle kurulan ve Aksaray’ımızı da 1840-45 ile 1920 yılının 13 Ekim’ine kadar süren ilk ilçelik esaretinden kurtaran Gazi Meclis, Büyük Millet iradesinin tecelli ettiği 1920’deki kuruluşunun 105. kutlu yıldönümü.
ÇOCUK BAYRAMI'NDAKİ “MİLLΔ KELİMESİ YERİNE GETİRİLEN “ULUS” DİLDE DEFORMEDİR!!!
Bugün de kutlanan ve yeryüzünde çocuklar için yapılan ilk bayram olan, şimdilerde akla ziyan olarak “Millî” kelimesi kaldırılarak onun yerine uyduruk olan “Ulus/Ulusal” kelimesinin getirilmesi, dilimizdeki deformedir.
BAYRAM HEDİYE ETTİĞİMİZ ÇOCUKLARIMIZIN İSTİKBALİ, İLK MECLİSİN RUHUNUN YAŞATILMASINDA!!!
23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı hediye edilen çocuklarımız, gerçekten ilk Meclisin kuruluş ruhuna uygun olarak yetiştiriliyorlar mı?
Bu soruya samimi olarak “Evet” diyecek ve bunu da somut delillere dayandırdığını belirtecek aklı başında kişiler çıkmaz, çıkacakların ise aklına şaşarım!!!
TBMM’Sİ GERÇEKTEN DE MİLLETİN İRADESİNİN TECELLİGÂHIYSA KAPISINA DEFALARCA NASIL KİLİT VURULDU?
Kapısında “Hâkimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir!!!” diye yazılı olan, milletimizin iradesinin tecelligâhı olan, Atatürk’ün başkanlığında kurulan Meclis; ilki 27 Mayıs 1960 darbesi olmak üzere, 12 Eylül 1980’e kadar defalarca kendilerini Atatürkçü olarak belirten kendi dünya ikballeri için maske yapan zorbalar tarafından kapısına kilit vurularak işlevsiz bırakıldı.
Kapısına ilk kilidin vurulduğu 27 Mayıs 1960 kanlı darbesi, yıllar yılı bayram hediye edilen Cumhuriyet çocuklarına kutlat tırıldı.
YILLARCA UYDURULAN YALANLARLA ÇOCUKLARIMIZA KENDİ TARİHİMİZE KÜFRETTİRDİK!!!
Bayram verilen çocuklarımıza, onlarca yıl bu bayramlarda dünyaya şan veren tarihimize ve bu tarihi yazanlara küfrettirildi.
Onlarca yıl kendisine küfrettirilenlerden birisi de son Halife ve aynı zamanda son Osmanlı Padişahı olan Sultan Vahdettin’dir.
Birinci Dünya Savaşı’na Osmanlı Devleti’nin girmesinde hiçbir etkisi olmadığı gibi, savaşın bitimine kadar da bu savaşın gelişmelerindeki artı ve eksilerle ilgili dahli de olmayan; savaşın bitmesinden 3 ay önce tahta geçen Sultan Vahdettin, yıllarca çocuklarımıza “Vatanı satan padişah” olarak okutuldu!!!
Yine çocuklarımıza, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Paşa’nın günlerce süren hazırlığın ardından Padişah Vahdettin’in imzasıyla görevlendirilmesi gerçeğine rağmen, Atatürk’ün devletin haberi olmadan Samsun’a pusulası bozuk Bandırma Vapuruyla gizlice kaçtığı yalanı okutuldu ve anlatıldı.
Atatürk’ün “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür gençlik” isteğinin aksine, yıllarca dayatılan çocuklarımızın kendi tarihlerine, millî değerlerine ve şanlı tarihimizle millî değerlerimizi oluşturan dinimizin değerlerine düşman edilmesi ve özellikle 28 Şubat döneminde zirve yapan, 2010 yılı anayasa referandumuna kadar inananlara kendi öz yurtlarında parya muamelesi yapılması asla ve asla unutulmamalı.
Milletimizin, kendi öz yurtlarında tarih ve millî değerleriyle ve bunları oluşturan dinimiz İslam’ın emredilen şekilde bir bütün olarak yaşanmasını engelleyecek tüm yasakların, 2010 yılı 12 Eylül referandumuyla başlayan ve günümüze kadar devam eden iyileştirmelerle kıyamete kadar bir daha akamete uğratılmaması sağlanmalıdır.
Başta millete “Munis Tekin Alp” ismiyle empoze edilen, asıl ismi “Moiz Kohen” olan Siyonist’in fitnenin en büyüğü olan ırkçılığın yanında milletimizin evlatlarını ecdadına düşman eden yalanların ortadan kaldırılarak, bayram verdiğimiz çocuklarımızın tarihimizle ve tarihimizdeki büyüklerimizle barıştırılması sağlanmalıdır.
Bu bilinçle, geleceğimiz olan çocuklarımızın tüm yalan ve yanlışlardan kurtarılmasının sağlanması için tam sivil ve tam demokratik bir anayasanın zaman geçirilmeden yapılarak inanç ve fikir hürriyetinin garanti altına alınması gerekmektedir.
Bu çerçevede, evlatlarımızı ecdadına düşman eden yalanların tüm ders kitapları ile dergilerden, ansiklopedilerin yeni basımlarından çıkartılması; aylık ve çeşitli vesilelerle yayınlanan dergilerde de asla ve asla bu yalanlara yer verilmemesi dileğiyle…
Meclisimizin kuruluşunun 105. yıl dönümü ve 23 Nisan Millî Egemenlik ve Çocuk Bayramı, tüm evlatlarımızla birlikte milletimize ve milletimizi sevenlere kutlu olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.