Abbas Satır

Tarih: 29.08.2024 23:19

SİYASETİN DİLİ NEDEN ÇİRKİN ?

Facebook Twitter Linked-in

Siyasetin dili her geçen gün daha da çirkinleşiyor. Siyasiler birbirlerine ağza alınmayacak sözler sarfediyor, kürsüde kanlı kavgalar yaşıyorlar.

Aslında siyaset, iktidar-muhalefet ilişkileri; karşılıklı saygı ve nezaket içinde yapılırsa daha iyi olmaz mı?

Siyasetin aktörleri, siyaset yaparken, iktidar ve muhalefet ilişkilerini kurgularken, birbirlerine karşı, mafya hesaplaşmasına benzer ya da bir kan davası yaklaşımı içinde olmamalıdırlar. Bu tür olumsuzluklardan her şeyden önce, siyaset kurumu yara almaktadır.

Geçmiş dönemlerde parti liderlerinin birbirlerine bu kadar ağır sözler söylediğini hatırlamıyorum.

Siyasal iklimin en ağır olduğu dönemlerde bile, Süleyman Demirel- Bülent Ecevit arasındaki söz düellolarının bile bir ölçüsü vardı.

Bülent Ecevit Demirel’e “Su Müdürü” der, Demirel de Ecevit için “Çankaya Hükümetinin başı” söylemini kullanırdı.

Daha sonraki yıllarda, Demirel-Ecevit- Turgut Özal- Erdal İnönü- Necmettin Erbakan ve diğer liderler bir araya geldiklerinde birbirlerine “düşman görmüş gibi” davranmazlar, inceden takılırlar, çevresindekileri güldürürlerdi.

Eski liderler, mizahı seven espri dolu insanlardı.

1980 öncesinde Süleyman Demirel bir toplantıda Bülent Ecevit’in elini sıkar. Bunu gören bir gazeteci,”Bülent Ecevit’in elini neden sıktınız” diye sorar.

Süleyman Demirel “Neresini sıksaydım gardaşım” yanıtını verir.

ANAP Genel Başkanı Turgut Özal oldukça kilolu, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü ise sıska yapılıydı. Yine bir  rivayete göre ; Turgut Özal ile Erdal İnönü havaalanında karşılaşırlar. Turgut Özal şaka yaparak 'Sizi gören de bu ülkede kıtlık var zanneder' der...

Erdal İnönü'nün Özal'a cevabı ise; “Sizi gören de bu kıtlığın sebebini anlar'' der... Gülerek ayrılırlar..

Turgut Özal seçim meydanlarında “Orta direği kalkındıracağız” derdi. Erdal İnönü ise “ANAP sizi limon gibi sıkacak” yanıtını verirdi.

1980’den sonra yeniden siyasete dönen Süleyman Demirel’in sözleri hala dillerde. Halk ağzıyla konuşurdu, belleği güçlüydü, hazır cevaptı.

Bir bayram sabahı gazeteciler Demirel’e sorarlar: “Ülkenin durumunu bir kelimeyle izah eder misiniz?”

Demirel “Bir kelimeyle söyleyeceksem ‘Eyi” der ve ekler:

“Ama iki kelimeyle söyleyeceksem, ‘Eyi değil’

Devleti yönetenlerin, kullandıkları dil ve söylemlerine daha fazla dikkat etmeleri gerekiyor. Onların, her akıllarına gelen argo vb. sözleri kullanmaya hakları yoktur. Onlar, en sert eleştirilerin muhatabı olsalar bile bunlara siyasi nezaket ve üslup çerçevesinde yanıt vermeleri gerekir. Ayrıca yönetenlerin, kullandıkları dil gereği toplumdaki bireylere de örnek olma gibi bir sorumlulukları bulunmaktadır.

Yönetenlerin sert dili, toplumu geriyor.  Ayrıca kutuplaştırıcı söylem, toplumsal barışa zarar veriyor.

Vatandaş, rahmetli Bülent Ecevit’in siyasete kazandırdığı saygın ve nazik üslubu ile parti liderlerinin diyalog içinde tartıştıkları günleri çok özlüyor.

Günümüz siyasetçileri bu siyaset tarzını terk etmelidir.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —