Abbas Satır

Tarih: 18.05.2024 14:40

MAZLUM ULUSLARIN UYANIŞI

Facebook Twitter Linked-in

Kurtuluş mücadelemizin başlangıcı, bağımsızlık ve aydınlanma meşalesinin yakıldığı gün olan 19 Mayıs 1919 tarihin 105. yılını kutluyoruz. 30 Ekim 1918 yılında Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla Osmanlı Devleti’nin siyasal, ekonomik ve sosyal egemenliği tamamıyla yabancı güçlerin eline geçmişti. Ordular dağıtılmış, askerler terhis edilmişti. 

Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918 günü trenle İstanbul’a geldikten sonra, Haydarpaşa Garı’ndan bindiği ‘Kartal’ adlı İstimbotuyla (buharla çalışan küçük vapur) Galata’ya doğru giderken, boğaza demirlenmiş İngiliz işgal gemileri arasından geçer. Bu sırada yaveri Cevad Abbas’ın ağladığını gören Mustafa Kemal, büyük kararlılıkla o ünlü sözü söyler : 

“Geldikleri gibi giderler” 

Mustafa Kemal Atatürk bu sözüyle Kurtuluş Savaşı'nın ilk işaretini vermişti. 

GÖREV NEDEN VERİLDİ ?

İngilizler için Samsun, Karadeniz’den Orta Anadolu’ya açılan en rahat ve güvenilir bir kapıydı. Bu nedenle  9 Mart 1919 tarihinde Samsun’a askerî birlik çıkarmışlardı. Buna tepki olarak Türk Makinalı Tüfek birliğinden Hamdi adındaki bir teğmenin askerlerini alarak dağa çıkması dikkatleri bu bölgeye çekti ve İngiliz Yüksek Komiserliği’nin de Türk halkının silâhlandığı konusundaki şikayetleri üzerine Vahdettin tarafından bu bölgeye güvenilir bir kumandanın olağanüstü yetkilerle gönderilmesine karar verildi. 

Bu görev Mustafa Kemal’e verilir.  İstanbul-Samsun yolculuğu öncesinde Atatürk’le Padişah Vahdettin arasında  şöyle bir konuşma geçer; “-Paşa, Paşa!... Şimdiye kadar devlete çok hizmet ettin! Bunların hepsi artık bu kitaba girmiştir (bu bir tarih kitabıdır)! Bunları unutun, asıl şimdi yapacağın hizmet hepsinden daha önemli olabilir...Paşa, Paşa...Devleti kurtarabilirsin!...

Bu konuşma bir dönem çok tartışıldı. Bunu fırsat bilen Atatürk karşıtları “Atatürk’ü Samsun’a Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak amacıyla Padişah Vahdettin’in gönderdiği’ iddiası ortaya atmışlardı.   

Mustafa Kemal, Vahdettin ile hayatı boyunca iki kez görüşmüş. Son görüşme Mustafa Kemal'in 9. Ordu Müfettişliğine atanmasından sonra İstanbul'dan yola çıkmasından önce Yıldız Sarayı'nda küçük bir salonda gerçekleşir. 

Bu görüşmede neler konuşulduğunu Falih Rıfkı Atay’ın “Mustafa Kemal’in  Ağızından Vahdettin” adlı eserinden öğreniyoruz.

NUTUK’TA YER ALMIYOR

Halbu ki Atatürk Nutuk’ta bu görüşmeye ver vermez. Nutuk, Atatürk'ün 19 Mayıs'ta Samsun'a çıkışıyla başlar ve Millî Mücadele ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamalarını anlatır. Atatürk ilk olarak Samsun'a çıktığı sıradaki genel durum ve görünüşün ne şekilde olduğunu belirtir. Ülkenin yaşadığı sıkıntıları dile getirdikten sonra Anadolu'daki örgütlenmeler ve düşünülen kurtuluş çarelerinden bahseder. 

Atatürk Nutuk'ta 9. Ordu Müfettişliğine atanmasını şöyle anlatır: 'Bu geniş yetkiyi, beni İstanbul'dan sürmek ve uzaklaştırmak amacıyla Anadolu'ya gönderenlerin bana nasıl verdiklerine şaşabilirsiniz. Hemen söylemeliyim ki, bana bu yetkiyi onlar bilerek ve anlayarak vermediler. Her ne olursa olsun benim İstanbul'dan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe, 'Samsun ve yöresindeki düzen bozukluğunu yerinde görüp önlem almak için Samsun'a kadar gitmek' idi… O günlerde Genelkurmay'da bulunan ve benim amacımı bir ölçüde sezinleyen kişilerle görüştüm. Müfettişlik görevini buldular ve yetkiyle ilgili yönergeyi de kendim yazdırdım.'"

Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak işgal kuvvetlerine karşı Millî Mücadele’yi başlatmış, halkıyla bütünleşerek zafere ulaşmış, yeni bir Cumhuriyeti kurmuştur. 

Mustafa Kemal’in Anadolu’da yaptığı devrim, tarihsel bir kırılma yaratmış ve Türk Kurtuluş Savaşı ile bütün Mazlum Ulusların umudu olmuş ve uyanmasına yol açmıştır. 

Atatürk bu kutlu günü de gençlere armağan etmiştir.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik  ve Spor Bayramı Kutlu olsun.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —