Türkiye’nin istikbali kıyamete kadar kalkınarak, birlik ve dirliğini korumasından geçiyor.!!!
Bunun çaresi ise gerçekten de kalkınma ve demokrasi seviyeleri yüksek olan ülkelerdeki gibi öncelikle ve samimi olarak bunun arzulanmasıdır.!!!
Arzulamakta yetmez!
Her kim bunu istiyorsa veya gerçekleştirilmesi konusunda samimiyse gerekenin gerçekleşmesine kadar meşru her yolu sonuna kadar kullanmalı.!
Bu gayeye ulaşılabilmesi için ise tüm seçimlerde her kademedeki adayların sandığa girmeden öncede Seçim Kurulu nezaretindeki adaylığın belirlendiği bir ön sandıktan çıkmaları sağlanmalı.
Bu sonuç için on yıllardır aklı selim herkes gibi benimde ısrarla üstüne, basa basa belirttiğimin ülkemizin milli bekası ve bu beka ile kıyamete kadar istiklalimiz sürmesi için canını dişine takmalı, gecesini ise gündüzüne katmalı..
BİRLİK VE DİRLİĞİN TEMİNATI GERÇEK DEMOKRASİ İÇİN MERKEZİ YOKLAMA VE TEMAYÜL GİBİ HİÇBİR HUKUKİ DAYANAĞI OLMAYAN SEÇENLE SEÇİLENİ AYRI KUTUPLARIN İNSANI YAPAN UYGULAMA TERK EDİLMELİ
Parti genel başkanları ile genel merkezlerine aday belirlemesinden, yok merkezi yoklamaymış, yok hiçbir geçerliliği olmayan temayül yoklamasıymış gibi millet ve hukuk indinde de hiçbir geçerliliği olmayan milleti ve iradesini yok sayan ancak iş işten geçtikten sonra seçmene dayatılan yani seçmenin noter olmaktan öteye bir işlevi bulunmayan aday belirleme yönteminin mutlaka tamamen ortadan kaldırılması.
Yapılacak anayasal veya yasal düzenlemeyle 12 Eylül 1980 darbesinden önceki aday belirlemenin de çok, çok gerisinde olan ancak mutlak monarşilerdeki” Buyruğumdur” sözüyle yapılan milletle adayı iki ayrı kutbunu mensubu haline getiren demokrasimizin alnındaki kar leke olan ucube yok edilmeli.
MEVCUT ANTİ DEMOKRATİK ADAY BELİRLEMEYLE İSTİSNA DIŞINDAKİ B. BAŞKANI’DA, MİLLETVEKİLİDE HEMŞERİLERİNİN VE SEÇMENİN BAŞKANI VE VEKİLİ DEĞİL! GENEL BAŞKANLA, MERKEZİN ADAMI!
Yani sözün özü ve Türk açığı bundan sonraki ilk seçimlerden başlanarak yapılacak tüm seçimler için Anayasal ve yasal düzenlemeyle 1980 öncesi tüm partilerin hangi makama olursa olsun aday, adayları için sandığa gitmeleri burada kim çok oy aldıysa kanunen seçilmesin mani bir durum yok ise partisi tarafından ismi Seçim Kuruluna aday ismi olarak verilirdi..
Yeni yapılacak düzenlemeyle bu yöntemin dahada ilerisine zaman geçirilmeden geçilmeli.
Aday olanda seçimi kazanabilmek için partisinin ilçe ve il teşkilatlarıyla omuz omuza çalışarak Milletvekili veya Belediye başkanı olacak oyu seçmenden alması durumunda bu makamlara seçilirdi.
Milletvekili veya Belediye Başkanı, hatta İl Genel Meclisi üyesi seçildikten sonrada hemşerileri ve seçmenlerinin yanında olurdu.
Memleketinin ve hemşerileriyle seçmenlerinin dilek ve isteklerini dinler, gerçekleştirilmesi mümkün olanların mutlaka yerine getirilmesini sağlardı.
12 Eylül den sonra maalesef sadece merhum Özal’ın yaptığı çalışmayla 1991 Genel seçimlerindeki tercihli milletvekilliği yöntemiyle millet iradesinin sandığa en yüksek oranda girmesinin sağlanmasıyla İttifak kuran RP,MHP ve Millet Partisi tarafından Aksaray 1. sıraya konan aday yerine en son sıradaki aday olan Veteriner İsmet Gür seçmenin tercihiyle sandıktan 1. çıkarak milletvekili seçildi.
ÖZAL’IN 1991 GENEL SEÇİMİNDEKİ SANDIKTA TERCİH GENEL BAŞKANLARLA GENEL MERKEZLER VE İL TEŞKİLATLARININ İŞİNE GELMEDİĞİNDEN BİR DAHA BUNUN DENENMESİNİ DİLE GETİRENDE OLMADI!
Bu sistemin genel başkanların işine gelmemesi nedeniyle bir daha bunu deneyen olmadığı gibi Milletvekili veya Büyük şehir, merkez ilçe ve İlçe ile Belde Belediye başkanları ile İl genel meclisi üyesi adayları, hatta Belediye Meclisi üyesi adaylarına bile neredeyse genel merkezler tarafından karar veriliyor.
Böyle olunca da seçimi kazananlar seçmenin kendi şahsı yerine lideri ve partisine oy verdiği bilinciyle tekrar aday olabilmek için milletin adamı olma yerine Genel merkezin ve genel başkanın adamı olmayı yeterli buluyor.
Böyle olunca da Vekil ile başkanlar çokça halkın içinde olmadıklarından hem dert ve sıkıntılarını öğrenemiyorlar, hem de memleket meselelerini tam öğrenemediklerinden buna yeterli çözümü de üretemiyorlar.
Bu anti demokratik uygulamanın mutlaka 2028 yılı Milletvekilliği seçiminden önce ve ardından ise 2029 yılında yapılacak Mahalli seçimlerindeki adaylıklarda uygulanarak millet iradesini genel başkanlara ve genel merkeze veren anayasaya aykırı uygulamanın ortadan kaldırılması.
Bununla da aday olanların genel başkan ile genel merkezlerin adamı olmaktan kurtarılarak milletin adamı olmalarının sağlanması için zaman geçirilmeden gereken anayasal ve yasal düzenlemenin yapılması dileğiyle.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

