CHP’nin 39. Olağanüstü Kurultayı, Ankara Arena Spor Salonu’nda bu yıl ilk kez üç güne yayılan “Şimdi İktidar Zamanı” sloganıyla gerçekleştiriliyor.
Salonun dışındaki kalabalık, içerideki merak ve heyecan, koridorlardaki kulis fısıltıları… Hepsi tek bir sorunun etrafında birleşiyor:
CHP’de kimler gidecek, kimler gelecek ?
Sabahın erken saatlerinden itibaren CHP Genel Merkezi'nin önü hareketliydi. Gazetecilerin telaşı, il başkanlarının bekleyişi, yöneticilerin yoğunluğu… Hatta giriş kartlarını almak için Basın Koordinatörü Necati Bey’in odasına doluşan meslektaşlarımız bile bu telaşın tam bir göstergesiydi.
Özgür Özel, kurultay başlamadan önce MYK ve Parti Meclisi üyeleriyle adeta bir vedalaşma turu yaptı ve herkese teşekkür etti.
Toplantıdan çıkanların yüzlerdeki ifadeler, içeride konuşulanları ele veriyordu aslında: Bazı yüzlerde tebessüm, bazılarında ise ifadesiz bir çaba… Çünkü herkes biliyor ki, kurultay demek yenilenme, yenilenme demek ise bazıları için vedalaşma anlamına gelir.
Program uyarınca 28 Kasım Cuma günü Özel’in açılış konuşmasının ardından tüzük değişikliği ve yeni parti programı delegelerin oyuna sunulacak. 29 Kasım’da genel başkanlık, 30 Kasım’da ise PM ve YDK seçimleri yapılacak.
Genel Başkan Özgür Özel’in karşısına bir rakip çıkması ise beklenmiyor.
Parti kaynaklarına göre, PM seçimleri çarşaf liste yöntemiyle yapılacak ve Özel’in anahtar listesinin karşısına farklı bir listenin çıkması düşük ihtimal olarak görülüyor. Ayrıca PM üye sayısının 60’tan 80’e çıkarılması konusunda geniş bir mutabakat sağlanmış durumda. Kurmaylar, artan talep nedeniyle bu değişikliğin “kritik dönemler için doğru bir yöntem” olduğunu savunuyor.
TÜZÜKTE ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
Kurultayın ilk gününde en önemli başlık, parti programıyla birlikte tüzüğe eklenecek olan Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi olacak. Parlamenter sistemi savunan CHP, bu yapıyı “partinin ilk iktidar olduğu tarihe kadar geçici bir model” olarak tanımlıyor.
Bu düzenlemeyle birlikte partili cumhurbaşkanlığı modelinden vazgeçileceği, gölge kabinenin ise yeni sistem içinde konumlandırılacağı belirtiliyor.
Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’nin; hükümet programı hazırlama, bakanlık politikalarını izleme ve koordinasyon sağlama görevlerini üstleneceği ifade ediliyor. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun cezaevinde bulunması nedeniyle gölge kabineye Özgür Özel’in başkanlık etmesi planlanıyor. Gölge bakanların PM, Meclis Grubu ve partide aktif görevi olmayan isimler arasından belirleneceği, milletvekili olan gölge bakanların ise PM’de yer almayacağı belirtiliyor.
CHP GENÇLEŞİYOR
Tüzükteki bir diğer önemli başlık ise gençlik kotası. Mevcut yüzde 25’lik kota korunurken, yaş aralığındaki dağılımın değiştirilmesi gündemde.
18-25 yaş arası gençlik kotasının yüzde 10, 25-40 yaş arası çalışma çağı kotasının yüzde 15 olarak uygulanmasında yaşanan sorunlar nedeniyle yeni bir düzenlemeye gidilecek.
MYK’DA BEKLENEN DEĞİŞİM
Mevcut 24 kişilik MYK’daki gölge kabine üyeleri Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi’ne geçeceği için yönetimde yeni düzenlemeler bekleniyor. Tüzükte tanımlanan altı kişilik idari MYK’ya eklemeler yapılacak ve nihai sayının 15’e kadar çıkarılabileceği belirtiliyor. Özel’in cinsiyet eşitliğini yeni MYK’da da koruması bekleniyor.
CHP’de asıl heyecanın 30 Kasım Pazar günü yaşanacağı belirtiliyor. 1.385 delege, 25 sandık ve 120 kabinde oy kullanarak yeni PM’yi belirleyecek.
Kurmaylar, aday sayısının oldukça yüksek olacağını ve partinin iktidara yürüme hedefi nedeniyle PM üyeliğine talebin yoğun olduğunu ifade ediyor:
“Bu PM, partinin iktidar vitrini olacak. O nedenle kurultayın mottosu da ‘Şimdi İktidar Zamanı.’”
Yeni PM’de sürpriz isimler olabilir
Partinin “baba ocağına dönüş” olarak nitelendirdiği süreç devam ederken, diğer partilerden CHP’ye geçen bazı isimlerin de yeni PM’de yer alabileceği konuşuluyor.
Kulislerde;
Serkan Özcan (Gelecek Partisi’nden),
Salih Uzun (Demokrat Parti’den),
Evrim Rızvanoğlu (DEVA Partisi’nden)
gibi isimlerin hem PM’de hem de gölge kabinede görev alabileceği belirtiliyor.
Bu durum, CHP’nin genişleme stratejisinin bir parçası. Ancak içeride bu konuda farklı görüşler de yok değil.
Bu kurultay sadece bir yönetim değişikliği değil; CHP’nin iktidara yürüme iddiasının resmi ilanı niteliğinde. Pazar günü ortaya çıkacak liste, sadece partinin geleceğini değil, Türkiye siyasetinin yönünü de belirleyecek.
Bekleyip göreceğiz: Bu kurultay CHP’yi gerçekten iktidara taşıyacak mı, yoksa parti içi dengelerin yeni bir hesabına mı dönüşecek?

