Bu başlığın yanlış olduğunu kim iddia edebilir?
Eden var ise gelin önce sebep olduğu sıkıntılardan dolayı şimdiye kadar 17 defa değiştirilip kuşa döndürülmesine rağmen halen milletimize dar gelen yürürlükteki kanlı 12 Eylül 1980 darbecisi cuntanın eseri 18 Ekim 1982 tarihli anayasasına gelin birlikte bakalım.
1982 ANAYASASI 1961 CUNTA ANAYASASINDAN ALDIĞI MİRASLA MİLLİ EGEMENLİĞİN MUTLAK HAKİMİ MİLLETİ KÜÇÜK ORTAK ,ATANMIŞLARI İSE YÖNETİMİN SÖZ SAHİBİ BÜYÜK ORTAĞI YAPIYOR!!!
Bu anayasanın “Egemenlik” başlıklı 6. maddesinde “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.” diye belirtilmesinden sonra hemen lastikli kelimelerle bu ilk cümleden sonraki cümlelerde yazılanlarla milletin iradesi bertaraf ediliyor.!!!
Kelime oyunlarıyla tıpkı bazı cümlelerin sonuna getirilen” Lakin, Amma veya Fakat!!!” kelimeleri gibi “Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organlar(!) eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz.( Zaten atanmışlara devretmişsiniz başka kim bu hakkı kullanmaya cüret edebilir ki?
Ardından ise son nokta olarak ”Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.” Cümlesiyle Meslek Odaları ile STK’lar da devre dışı bırakılıyor.
ANAYASA” EGEMENLİK KAYITSIZ VE ŞARTSIZ MİLLETİNDİR” DİYOR, FAKAT GENEL BAŞKANLARLA GENEL MERKEZLERİN YETKİYİ ELLERİNDE BULUNDURMALARI NEDENİYLE MİLLET SADECE “NOTER”
1976’da mesleğe başlayan olarak günümüzdeki olumsuzlukların kahır ek serisinin sebebinin günümüzdeki o zamandan çok geri olan aday belirlemenin sebep olduğunu hiç tereddüt etmeden söyleyebilirim.
45 YIL ÖNCEKİNDEN GERİ ADAY BELİRLEMEYLE SEÇİLENLE SEÇENİN ARASINA SUR ÖRÜYOR!!!
Aradan geçen yarım asra yakın zamanda AB Müktesebatına uyum ile 2010 yılının 12 Eylül ünde yapılan anayasa referandumundan başlanarak günümüze kadarki başta sivilleşme olmak üzere akla gelen bir çok yönde önemli demokratik ilerlemeler sağlandı.
Bunca ilerlemeye rağmen maalesef seçenle seçilenin arasına aşılmaz surlar örülmesine sebep olan Milletvekili ile Büyük Şehir ve il Belediye Başkan adayının parti genel başkanı veya genel merkez, İlçe ile belde belediye başkanlarının ise yine genel merkezlerin bilgisi dahilinde il ve ilçe teşkilatları tarafından belirlenmesi nedeniyle milletin iradesinin sandığa aksetmesi konusunda Türkiye yarım asır öncesinin de gerisinde.!!!
Bugün yerimiz doldu ülkemizin birlik ve dirliğinin sigortası olan bireylerinin arasında ayırım olmadan birinci sınıf vatandaş olmasının çaresi olan Noterlikten kurtarılması için yapılması gerekenler konusuna Hakkın izniyle Pazartesi günü devam edeceğim.
Türkiye’mizin her daim iri ve diri olarak kıyamete kadar payidar olmasının milletin tam egemenliğinden geçtiği gerçeğiyle ilgili ve yetkililer tarafından takip edilmesi ve ettirilmesi dileğiyle.
Cuma’mız mübarek olsun Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Devamı Pazartesi’ye.

