Cuma’dan devam.
Mevla’mız yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimin onlarca ayetinde biz kullarına ibret olarak ağacın yaratılışı ve meyvesi hakkında bilgi veriyor. (*:1)
Nebiler, Nebisi Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V)ise bu konudaki onlarca mübarek Hadisi Şeriflerinden birisinde” Kişi kabirde bile olsa yedi şeyden meydana gelen sevap devamlı olarak kendisine ulaşır: Öğretilen ilim, halkın yararlanması için akıtılan su, açılan kuyu, dikilmiş ağaç, yapılan mescit, okunmak üzere bağışlanan Kur’an ve ölümünden sonra kendisine dua edecek evlat (Münavi, 4/87).”diye buyuruyor.(*:2)
Mevla’mız ve Habibinin bu bilgilerinde işaret edilene ve yine O yüce rıza çerçevesinde artısına da dilekleri yerine getireceklerle birlikte ulaşılmasına hizmet maksadıyla evvelki Cuma ,yani 6 Aralık Cuma gününden başlayarak 4 yazımdaki konuyu işledim.
Bugün bu seri yazımın 5.si
1.sinde de belirttiğim gibi bu konudaki sıkıntıyı ve bunun giderilmesini ilk iki paragrafındaki Hakkın ve elçisinin emri gereği yaparken, tespit edilenlerin giderilmesini de laf olsun torba dolsun babından teklif etmediğimi belirterek söylediklerimin içini bilgi ve tecrübeyle doldurdum.
Bu yazılarımda dile getirdiğim sıkıntıların giderilmesini 66 yıllık Balkanlar ve batı Avrupa ülkelerinin başkentleri de dahil 100 den fazla şehrinin yanında Gürcistan ve KKTC de yaptığım incelemeler ve yine aynı şekilde ülkemizin 81 ilinin üçte ikisi ile 922 ilçenin kahır ekserisin de geçen ömrüm ve Mevla izin verirse 15 gün sonra 49. yılına girecek olan gezip gördüğüm yerlerde de sürdürdüğüm mesleğimle, ayrıca da 7 belediye başkanıyla birim amir olarak geçen Aksaray Belediyesinde bulunan 3 biriminde kurucusu ve uzun zaman amirliğiyle de oluşan tecrübeyle teklif ettim.
MAKSAT AMERİKAYI YENİDEN KEŞFETMEYLE GECİKMEDEN ASÜ’NÜN BİRİNİN BİN YAPILMASIDIR!!!
Bilgi birikimimin yanında Rabbimizin temelinde tuzumuzun olmasını da ihsan etmesinin yanında kurulması içinde meşru çerçevede cürmüm kadar yer yakma pahasına isteyen ve isteyenleri de destekleyen olarak.
Ayrıca 2006 dan itibaren ise her yıl iki defa kuruluşunu haber ve köşe yazılarıyla dile getiren tek gazeteci olmamın yanında ASÜ’ nün temeli olan Meslek Yüksek Okulunun kurulmasından itibaren de oluşan gelişmeleri de kuruluşta tuzuyla başlayan ve bu nedenle de günümüze kadarki gelişmeleri de bilen olarak Aksaray Üniversitesinin mutlu istikbali için yeniden Amerika’yı keşfetmekle zaman kaybedilmeden çeşitli olumsuzluklara sebep olan ve yıllarca dile getirdiklerimle birlikte, mevcut sıkıntıların artılarının da giderilmesi için nelerin yapılabileceğini aklın süzgecinden geçirerek yazdım.!!!
Bu tecrübelerle belirtildiği gibi kampüs sahasındaki ağaç ve çimlerin ömürlerinin uzatılması ,binaların yapım ve kullanım maliyetlerinin düşürülmesiyle zemin üstünde olması nedeniyle görüntü kirliliğine sebep olmasının yanında çokça tıkanan kanalizasyon şebekesindeki sıkıntının ortadan kaldırılmasının yanında kampüs alanından hem kurumun kendi ihtiyacı olanın ve fazlasının ise sanayi sitesine satılarak gelir elde edilmesinin nasıl olabileceğini inancımızın da işaret ettiğine top yekun ulaşılması için ilgililere gereğini yapmaları için pas attım.
Yani top Rektörlük, Valilik, Belediye ,İGM ve İl Özel İdaresi ile DSİ 44. Şube Müdürlüğü ile Aksaray’ın Meslek Odalarıyla ,STK yetkililerinin meşru çerçevede iğne başı kadarda imkanı olanlarda.!!!
AĞAÇ VE ÇİMLERİN TATLI SU İLE SULANMASININ YANINDA,ASÜ’NÜN SU’YUNUNDA KARŞILANMASI,KAMPÜSTEKİ BOŞ ALANLARA KONACAK GÜNEŞ PANELLERİYLEDE KURUMUN ELEKTRİK İHTİYACININ KARŞILANMASI VE ARTANINDA SANAYİ SİTESİNE VERİLEREK KURUMA GELİR SAĞLANMASI,BİNA YAPIM VE BAKIM MALİYETLERİNİN AZALTILMASIYLA ALT YAPI’DA ÇÖZÜMÜN SEVABI DA,VEBALİDE SİZİN!
Yarın Hakkın divanına varıldığında ben O Ulu mahkemede görevimi yaptığımı ”Oku atanında hedefi vurmanın da Ulu Mabudumuz ’un külli iradesiyle ve o iradeyle kuluna verdiği cüzi iradenin Hakkın hizmetinde kullanılmasıdır.
Yani bu bilinçle ben edna kula bahşedilenle laf olsun diye değil ,Hakkın ihsan ettiği bilgi ve görgümün ve danıştığım işinin ehli olanlardan verilen bilgilere göre bu seri yazının evvelki Cuma’ günü başlayıp geçtiğimiz Cuma gününe kadar yayınladığım 4 köşe yazısında hem sıkıntıyı hem de bunların çaresini dile getirdim.
Konuyu işlerken isimleri sayılan kurumların ve yetkilileri de dile getirilenlerin gereğini yaptıklarında sadece Hakkın bileceği yüksek orandaki sevaba kavuşacaklar.!!!
Ellerinde mevki ve makamlarıyla bu çerçevede yetkileri bulunmasına rağmen gerekenleri yeri ve zamanında yapmayanlar ise vebal altında kalacaklar.
Yani ellerinde imkan varken gereğini yapmayan madden ve manen de bundan mesuldür!!!
CAN TENDE AKIL BAŞTAYKEN BAŞARILARI ÖVÜP, BAŞARISIZLIKLARIN İSE MOLLA KASIM’I OLACAĞIM!
Ömrüm oldukça aklım başımda olup elim yettikçe evvelki Cuma’dan itibaren Hakkın rızası için dile getirdiğim sıkıntı ve bunların giderilmesinin çaresi konusunda veya diğer konuların gereğini yapanların başarılarını İznillah daima en iyi şekilde öveceğim.
Bu övgülerim kendileri için sadakayı cariye olmasının yanında ayrıca kendilerinin evlatlarına bırakacakları değer biçilmez mirasları da olacak.!!!
Gereğini yapmazlar ise Molla Kasım’ın Yunus Emre’mizi sığaya çektiği ve benimde 1933’de Aksaray’ımızın 2197 sayılı kanunun 3.maddesiyle hiç hak etmediği 56 yıl sürecek 2. ilçelik prangasına çarptırılan kanun TBMM sinde görüşülürken Aksaraylı olmayan Besim Atalay’ın bu kanunun yanlışını belirten ve bu konunun gereksizliğini dile getirdiği uzun konuşmasından dolayı kendisini taktir etmemin aksini yapacağımı.
AKSARAYLI OLMAYAN BESİM ATALAY’I YAZIMDA ÖVERKEN,AKSARAYLI VEKİLİ İSE ELEŞTİRDİM!!!
Besim Atalay ’ın samimi savunmasının aksine memleketimizin ekmeğini yiyip, suyunu içip, havasını soluyan yani doğma büyüme Aksaraylı olan milletvekili Ali Rıza Arıbaş’ın memleketi için meclis tutanaklarına geçen hiçbir tepki göstermemesini eleştirdiğim gibi kendilerini de aynı şekilde eleştireceğim.!!!
ATANMIŞ VE SEÇİLMİŞLER İLE MESLEK ODALARI ELEŞTİRİ YERİNE ÖVGÜYE KAVUŞSUNLAR!!!
Yani Rektör Arıbaş, Vali Mehmet Ali Kumbuzoğlu, Belediye Başkanı Dr. Evren Dinçer, İGM başkanı Latif Ağar, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri ve Vali yardımcısı Hakan Kılınçkaya ile DSİ 44. Şube müdürü Ümit Ekinci, ATSO başkanı Ahmet Koçaş, Ticaret Borsası başkanı Hamit Özkök, Ziraat Odası başkanı Emin Koçak ve Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği başkanı Doğan Ceylan başta olmak üzere ilimizin diğer meslek kuruluşlarıyla ,STK yetkilileriyle birlikte tüm atanmış ve seçilmişlerinden dile getirilenlerin gereğini yapmalarını.
Şayet yapmazlar ise yeri ve zamanı geldikçe Mevla’mızın izni ve ömür verirse Molla Kasım’ın Yunus Emre’yi sığaya çektiği gibi kendilerini eleştireceğim.
İsimlerini verdiğim zevatın gereğini yeri ve zamanında yaparak sığaya çekilmeleri yerine başardıklarıyla Hakkın rızasına kavuşmaları ve amel defterlerinin açık kalmasını sağlamalarını.
Aksinden ise kaçınmalarının yanında yeri ve zamanı geldikçe yapılacak övgülere de kavuşmalarıyla birlikte başardıklarıyla evlatlarına da onur duyacakları bir miras bırakmaları dileğiyle.
Cuma’mız mübarek olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
Bitti.
Yüce Kitabımızdaki Ağaç la ilgili ayetleri” (*:1)https://www.kuranvemeali.com/agac-ile-ilgili-ayetler”den öğrenirken, yazının 2. Paragrafındaki Peygamber efendimizin amel defteri kapanmayacakları anlattığı Hadisi Şerifi ise (*:2) “ttps://al-mizan.uskudar.edu.tr/hadis-i-seriflerde-agac-ve-yesil-alanlar” dan aldım. Ulu Mabudumuzun kendilerinden razı olmasını niyaz ediyorum. Ali Genç