Yunus Bu Topraklarin İnsanıdır

Aksaray Valiliği, Aksaray Belediyesi ve Aksaray Üniversitesi (ASÜ) işbirliği ile düzenlenen “Medeniyetimizin Şafağında Yunus Emre” konulu sempozyumun sona ermesinin ardından, sonuç bildirgesi yayınlandı. Sempozyumda sunulan tebliğlerin özetlendiği sonuç bölümünde, Yunus Emre’nin bu toprakların insanı olduğu ifade edildi. Yunus’un genç nesillere daha iyi tanıtılması gerektiği görüşü de dile getirilirken, bunu sağlamak adına estetik tasarımlı Yunus Tişörtlerinin basılabileceği, bir Yunus Ansiklopedisi’nin hazırlanabileceği vurgulandı.

- Yunus Her Şahsa, Her Fikre Hitap Etmiştir -

Prof. Dr. Kemal Yavuz, 13’üncü yüzyılın ortasından sonraki devirde bahtsızlığın, parçalanmanın, bölünmenin, zulmün altında inleyen insanların olduğunu ve bu sürecin devamında Yunus’un ortaya çıktığını belirterek, “Yunus verdiği mesajlarla, söylediği sözlerle ve kalbimizi aydınlatan şekliyle insanımıza ümit dağıtmıştır. Yunus’un yaşadığı zamanla fetret devri birbirine benzer zamanlardır. Yunus ilahileri her şahsa, her görüşe hitap etmiştir. Farklı fikirlerde olan insanlar Yunus’a koşmuşlar ve onu kendi açılarından yorumlamaya çalışmışlardır. Bu da Yunus’un, tarih içinden gelirken saldığı sesin büyüklüğünü ve bu sesin hala devam ettiğini göstermektedir” dedi. Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal ise Yunus’u anma etkinliklerinin Kırşehir ve Aksaray ortaklığı ile yapıldığını anımsatarak, bundan sonraki sempozyumun da böyle bir ortaklıkla yapılmasını arzu ettiklerini belirtti. Yunus Emre konusunun çok özel ve önemli bir konu olduğuna değinen Köksal, “Edebi eserlerin Farsça, bilimsel eserlerin ise Arapça yazıldığı bir ortamda halk, kendi diliyle metinlerini ifade eden bir sesi duyunca buna sarılıyor. Türkçe özlemiyle yanan halka Yunus ilahileri, bir imdat gibi yetişiyor. Milletin Yunus hayranlığının temel sebeplerinden birisi budur” dedi.

- Tişörtler Basılabilir Ansiklopedi Yazılabilir -

Prof. Dr. Muharrem Daşdemir, sempozyumun nitelik açısından çok verimli geçtiğini belirtirken, Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu ise Yunus’un bu sempozyumda bir kere daha güncellendiğini belirtti. “Sempozyum da göstermiştir ki; Yunus bu toprakların insanıdır, şairidir, tasavvuf kimliğidir” diyen Tavukçu, “Sempozyumda 17 tebliğ sunuldu. Bunlarda Yunus’un dili, o dönemdeki tarihi hadiseler, kayıtlar, Yunus’un felsefesi, Yunus’un soluklarının hissedildiği diğer iklimler dile getirildi” dedi. Çanakkale şehitlerine dair en ciddi metnin Mehmet Akif tarafından verildiğini söyleyerek sözlerine devam eden Prof. Tavukçu, “100 senedir bizim o damarlarımız kuruyor. O halde, bu damarlarımızı canlandırmak için bir Yunus aşısı yapabiliriz. Yunus’un zihniyetinin, dilinin, düşünce yapısının yeni nesillere aktarılması lazım” dedi. Bu konudaki en büyük vazifenin Aksaray başta olmak üzere Yunus’a sahip çıkan şehirlere düştüğünü kaydeden Tavukçu, önerilerini şu şekilde sıraladı: “Yunus’un güncellenerek gençlere tanıtılması gerekmektedir. Bu noktada, üzerinde Yunus’un sözlerinin olduğu tişörtler basılabilir ve güzel tasarımlı materyaller üretilebilir. Örneğin; Şehr-i Süleha adıyla çok güzel bir ansiklopedi yazılabilir veya bir Yunus ansiklopedisi düşünülebilir. Ortak bir tavırla Aksaray ve Kırşehir’in Yunus’a sahip çıkması sağlanabilir” dedi.

2 gün süren “Medeniyetimizin Şafağında Yunus Emre” isimli sempozyuma yurtiçi ve yurtdışından bilim insanları katılmıştı.