MHP Aksaray Milletvekili ve Adayı Turan Yaldır, ülke gündemi, koalisyonun kurulamaması, yaşanan ekonomik sıkıntılar, çözüm süreci ve yaşanan terör olaylarının tek sebebi AKP´nin taa kendisidir. 7 Hazirandan sonra ülke yönetiminde MHP´´li CHP´li isimler mi oldu. 7 Hazirandan önce de AKP´li vardı günde onlar var. Terör ve ekonomik sebeplerden dolayı algı operasyonu yapıp oy istismarcılığı yapmak istiyorlar. Bu bir vicdansızlıktır. Halkımız teröründe, ekonomik sebeplerinde kimlerden dolayı olduğunu çok iyi biliyor? dedi.
KOALİSYON KURULMAMASININ NEDENİ AKP VE CUMHURBAŞKANIDIR
7 Hazirandan sonra ülke koalisyon kurulmasının nedeni Başbakan ve Cumhurbaşkanıdır diyen MHP Aksaray Milletvekili ve Adayı Turan Yaldır konuya şu şekilde açıklık getirdi. Milliyetçi Hareket Partisi bugün bir kısım havuz medya ve AKP seçmeni tarafından siyasi operasyonla karşı karşıya kaldığı kanaatindeyim. Sanki 7 Haziran seçimleri sonuçlarına Cumhurbaşkanı razı olmuş, sayın Davutoğlu seçim sonuçlarını rıza gösterip evet biz bir rıza gösterip koalisyon istiyoruz deyip, muhalefet partilerine bir koalisyon teklifinde bulunmuşlar gibi koalisyonun kurulması için sanki büyük çabalar göstermişler gibi gelinen nokta da MHP´nin her şeye hayır dediğini CHP´nin koalisyonu kabul etmediğini söylüyorlar. Ne MHP´ye ne de CHP´ye bir koalisyon teklifine bulunmadılar, görüşmelerde sadece ve sadece azınlık hükümetine destek verin seçime gidelim, bir seçim hükümetini birlikte kuralım teklifinin haricinde bir teklifte bulunulmadı? dedi.
KOALİSYONDAN KAÇTILAR
Yaldır açıklamasında, 7 Haziran akşamı MHP Genel Başkanı yapmış olduğu seçim değerlendirmesi ile alakalı bir kısım vatandaşlarımız ?Efendim siz seçim akşamı hayır dediniz? Biz seçim akşamı hayır demedik. Bizden iki saat önce balkon konuşmasına çıkan Davutoğlu´nun ya seçim hükümeti yada azınlık hükümeti söylemini kendine münhasır özel bir tarzı ile vatandaşımızın anlamayacağı şekilde bir dile getirdikten sonra bunu dinleyen MHP Genel Başkanı mayamız sert olmamız itibari ile kendimize özel tarzımızla çıkıp MHP´nin, sayın Davutoğlu´nun erken seçim tehdidinden korkmadığını belirtmek amaçlı en erken seçim ne zaman olacaksa o zaman olsun diyerek bir cümle kurmuştur. Ama sadece bu cümleyi cımbızla alıp kullanmamak gerekir. Bu bir insafsızlıktır. Bir vicdansızlık olur. Bunun öncesinde yaklaşık 15 dakikalık konuşmasında MHP´nin hangi şartlarda koalisyona evet diyeceğini Türkiye´de nasıl bir koalisyon kurulması gerektiğini net bir şekilde ifade etmiştir. Ne demiştir MHP, Dolmabahçe sarayında doğrudan doğruya PKK´yı ilgilendiren, İmralı´yı ilgilendiren, bebek katilini ilgilendiren, İmralı´yı ilgilendiren, kandili ilgilendiren, terör örgütünün siyasal uzantısı olan HDP´yi ilgilendiren 10 maddesine evet dediyseniz, doğrudan doğruya MHP´nin Türk Milletini ilgilendiren teklif ettiği dört maddeyi kabul etmediler. MHP dönüşümlü başbakanlık istemedi. MHP iki yıl Bahçeli iki yıl Davutoğlu yapsın istemedik. En etkin bakanlıkları bize verin istemedik. Bakanlıkları ortadan ikiye bölün istemedik. MHP dört tane kırmızı plaka heveslisi bir siyasi parti değildir. Türk Milletinin geleceğini ve Türk milletinin menfaatlerinin kendi parti menfaatlerinden ön planda tutup önce ülkem sonra milletim sonra partim ve ben diyen bir siyasi anlayışın temsilcisidir? dedi.
İSTEDİĞİMİZ DÖRT MADDE NE İDİ
Yaldır MHP´nin koalisyon için öne sürdüğü dört maddeye de açıklık getirerek, O dört madde içerisinde anayasanın ilk dört maddesine dokunmayın dedik. Devletin namusudur dedik ilk dört maddesi, bundan bir rahatsızlıkları mı var. Çıkıp demediler ki biz MHP´nin iki maddesini kabul ediyoruz. Ama şu iki maddesinden rahatsızı bundan dolayı koalisyon kurmadık diye rahatsızlıklarını da belirtmediler. Biz dedik ki, anayasanın ilk dört maddesinde yer alan başkent Ankara´dır dili Tükçe´dir. Bayrağı ay yıldızlı Türk bayrağıdır. MaRşı istiklal marşıdır, yönetim sistemi parlamenter sistemdir. Bunların değiştirmeyin istedik. Biz AKP´nin bu yönde bir değişikliğe gideceği korkumuz olduğu için bu korkuyu endişeyi yaşadığımızdan dolayı anayasanın ilk dört maddesi olmazsa olmazlarımız arasına koyduk. İkinci olarak Cumhurbaşkanının anayasal çerçeveler arasında olmasını istedik. Bir vatandaş olarak anayasal çerçeve de, sınırlarda, belediye başkanının , bir milletvekilinin işine karışabilirsiniz. Karışamazsınız. Peki ben bir milletvekili olarak il Emniyet Müdürünün, il Jandarma Komutanın, il Belediye Başkanının, il Valisinin görev ve yetki alanlarına müdahale edebilir miyim. Anayasal çerçeve de edemem, Biz de cumhurbaşkanının kendi, partisinin hükümetine müdahale etmemesini istedik. Davutoğlunun işine karışmasın istedik Davutoğlu önderliğinde bir hükümet kurulacaksa Cumhurbaşkanı, bir Abdullah Gül gibi, bir Demirel gibi, Bir Turgut Özal gibi cumhurbaşkanlığı yapmasını istedik .Çok mu bir şey istedik.
HERKESİN CUMHURBAŞKANI OLSUN İSTEDİK
Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanı sadece bir partiye ait insanların cumhurbaşkanı değil tüm ülkenin cumhurbaşkanı olması gerektiğini söyleyen Yaldır, Cumhurbaşkanı Yargıya, Orduya karışmasın istedik. Cumhurbaşkanının benim cumhurbaşkanım olmasını istiyorum. Ben kendisine cumhurbaşkanım demek istiyorum. Yok efendim cumhurbaşkanı % 52 oy aldı, milletin oyu ile geldi. Biz ne ile geldik. Biz Etiyopya´dan ı seçime girdik. Atama yolu ile mi milletvekilliği yapıyoruz. Nasıl Bahçeli, Davutoğlu, Kılıçdaroğlu, Turan Yaldır halkın oyu ile geldi ise sayın Cumhurbaşkanı da halkın oyu ile gelmiştir. Halkı oyu ile geldi diye anayasal sınırlarını çiğneyecek anlamına gelmemeli, çiğneyip, çiğnemeyeceği, gücü anlamına gelmemeli, bunlar doğru değil, biz demokratik ülkede yaşıyorsak demokrasi türküsü çağırıyorlar ise demokratik şekilde hukuk devletine aykırı hareket etmemeleri gerektiği kanaatindeyim. Cumhurbaşkanının anayasal sınırlar içine çekilmesini istedik? dedi.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ OLSUN İSTEDİK
3. maddemiz yargı bağımsız olsun istedik diyen MHP Aksaray Milletvekili ve Adayı Turan Yaldır, Bugün Aksaray´da , Ankara yada Eskil´de yaşayan birisi ile hukuk aynı olsun. Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olsun istiyoruz. Bununla birlikte biz nasıl kendi bakanımız olan Koray Aydın´ı ellerimizle yüce divana gönderip aklan gel sonra siyaseti beraber yapalı dediysek yada Adana Büyükşehir belediye başkanımız Aytaç Durak seçimi kazandıktan 6 ay sonra Tayyip Erdoğan´ın emirleri doğrultusunda iç işleri bakanlığı müfettişlerinin hazırlamış olduğu rapor doğrultusunda görevden alındıktan sonra biz görevden alınmanız yetmez, MHP bunu kaldırmaz istifa edin aklanın gelin birlikte siyaset yapalım diye kendi arkadaşlarımıza bunu reva görüyorsak, Allah´ın ayeti ile alay eden Egemen Bağış hala AKP´nin sırtında geziyor. Ben sana bir zarar gelirse senin önünde yatarım diyen İran´lı 29 yaşındaki bir serseriye, ülkenin bütün değerlerini peşkeş çeken Muammer Güler Hala AKP´nin sırtında geziyor. Kolunda haksız kazançla elde ettiği 750 Bin dolarlık kol saati takan Zafer Çağlayan hala AKP´nin sırtında geziyor. Bunlar doğru değildir. Ayakkabı kutularında haksız kazanç elde edip 3 Milyon doları sadece evinde bulunan polis bu parayı koydu deyip sonrasında mahkeme kararı ile faizi ile bu parayı alanlar hala AKP´nin sırtında gezerken 4 tane kırmızı plaka uğruna MHP´nin hadi gel kardeşim biz bunları görmezden geliyoruz. Sizinle koalisyon kuruyoruz demesini MHP´ye vatandaşlarımız beklememelidir. MHP bunu yapacak olursa o harama o günaha ortak olmuş olur. Biz nasıl gönderdi isek siz de gönderin bakanlarınızı dedik. Bunlar Hükümet protokolüne yazılacak dahi bir şey değildi. Hükümet protokolüne anayasanın ilk dört maddesi ve çözüm süreci yazılabilir di.
İHANET SÜRECİ İLE ÜLKE BU HALE GELDİ
MHP Aksaray Milletvekili ve Adayı Turan Yaldır, İstediğimiz dördüncü madde çözüm süreci idi. Bu süreç 2009´da başladığında çözüm süreci çözülme sürecidir. Bu ülkeye ihanet ediyorsunuz dedikçe, PKK terör örgütünü güçlendiriyorsunuz kardeş kavgasına vesile olacaksınız, Ülkenin Allah esirgesin bir Irak, bir Suriye gibi olmasına vesile olacaksınız bu sürecin sonunda derken, birileri bizlere karşı çıktı, Siz terörü bitmesini istemiyorsunuz, siz terörden besleniyorsunuz, terör biterse MHP biter, siz şehit cenazelerinden besleniyorsunuz, oy istismarcılığı yapıyorsunuz diyerek suçlamalarla bizleri suçladılar. Sadece bununla kalmadılar. Biz çözüm süreci bu ülkeye bir ihanet derken onlar Kobani ve Kürdistan´a selam olsun dediler, Onların yerinde olsak biz de dağa çıkardık dediler. Yetmedi haklı mücadele veriyor dediler, yetmedi Abdullah Öcalan Kürtlerin lideridir dediler, yetmedi 29 Ekim günü Habur sınır kapısından Türkiye Cumhuriyeti devletinin izni ile PKK´lı peşmerge önce Urfa valiliğinin gıda ikmali sonrasında da Suruç Kaymakamlığının yakıt ikmalinde bulunduktan sonra ağır silahlarla Türk topraklarından Kobani´ye geçiş yaptılar. Kobani dediğimiz yer nasıl Kandil bir terör yuvası ise Kobani de Suriye bölgesindeki terör yuvasıdır. Türk topraklarının kullanılmasına Türkiye Cumhuriyeti devleti izin verdi. Kim geçti 30 yıldır kanımızı emen PKK terör örgütü ağır silahlarla geçti.
Çözüm süreci ilk başladığında 34 tane PKK´lı Habur sınır kapısından hac kafilesi karşılanır gibi karşılanmış, davulla zurna ile yetmezmiş gibi çadır mahkemelerde pişman olmadıkları halde pişmanlık yasasından faydalanmış, ülkenin güneydoğusunda davulla zurna ile gezdirilerek çözüm süreci zarar görmesin diye ortaklaşa anlaşma imzalanmıştır. Daha geçtiğimiz yılarda Diyarbakır meydanında Meğri Meğri´ye ağlayanlar, yaşasın Kürdistan türkülerine alkış tutanlar, Şivan Perverlere, Barzanilere, yol verip ülke topraklarını kullandıranlar bugün bunların tamamını görmezden gelip, İstanbul´da bayrağını kap teröre lanet mitingine gel diyorlar. Türkiye Cumhuriyetini yönetenlerin, devletin görevi teröre lanet miting düzenlemek değil, terörle mücadele etmektir. Kendi büyüttüğü yılan kendi canavarı hem kendi ayağına dolandı seçim barajını indirseler de HDP´nin alacağı oy % 7´yi geçmezken bir inatlaşma uğruna seçim barajını indirmediler, % 13 gibi terör örgütünün partisine kitle oluşturdular. Kendi canavarlarını büyüttüler. Bugün gelinen noktada PKK´nın 10 maddesine evet diyorsanız, MHP´nin 4 maddesine evet deyin dedik. Bize diyemezlerdi ki Bahçeli kendi adına iki yıl başbakanlık istedi diye ondan doları hükümet kurulamadı diyemez.
EKONOMİ SIKINTI DA İSE MHP İLE ALAKASI NE ÜLKEYİ MHP Mİ YÖNETİYOR
Ülke de yaşanan ekonomik sıkıntının sebebi de AKP hükümetidir diyen MHP Milletvekili Turan Yaldır, Bir de Dolar 3 TL. oluyor, çekirdek para etmiyor, ekonomik sıkıntı yaşanıyor, ülkenin güneydoğusunda şehitler oluyor, gelinen noktada MHP hayır dedi bunlar hep bundan dolayı oldu diyorlar. Doların 3 TL. olmasının sebebi MHP imiş, Bu ülkede okul hademesinden cumhurbaşkanına giden silsilenin tamamı hala cumhurbaşkanı tarafından yönetiliyor. Sanki 8 Haziran sabahı MHP ile koalisyon kurulmuş, İçişleri bakanlığı MHP ye verilmiş, MHP eline yüzüne bulaştırmış, son iki ayda yaşanan her hadisesinin üzerinde şehit olaylarında MHP sorumlu olmuş gibi MHP´yi suçlayanlara ben Vicdansız diyorum. Bugün doların ekonominin bu kadar hareketlenmesinin altında yatan sebep bir kaos ortamı yaratıp vatandaşımızı korkutup, oradan bir oy istismarcılığı yapılmaya çalışılıyor. Sanki 8 haziranda ekonomi bakanlığı MHP yada CHP ye verilmiş, bu siyasi partilerde eline yüzüne bulaştırmış, ekonomiyi yönetememişler, ekonominin kötü olmasına vesile olmasına olmuşlar gibi algı yürütülmeye çalışılıyor. Bu insafsızlık ve vicdansızlıktır. Sanki tarım bakanlığını MHP yönetmiş, çekirdek fiyatlarının düşmesine vesile olunmuş, düşünün bizim bir tarım politikamız olsa tarım bakanı hangi ilin hangi şehrin ne ekeceğini karar verir ve pazarını oluşturur. Bakanlığı politikası yok.
Gelinen nokta da hiçbir yetkili 7 Hazirandan bu yana değişmediğinden dolayı terörün sorumlusu da doların artması da onun dışında çekirdeğin para etmemesinde köylünün sıkıntı yaşamasının sebebi de AKP nin taaa kendisidir? dedi.