Teç-Sen Aksaray İl Temsilciliği tarafından yayınlanan basın bildirisinde şunlara yer verildi. 24 Haziran 2018 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerine az bir süre  kaldı. İktidar ve iktidara aday siyasi partiler ve cumhurbaşkanı adayları, seçilmeleri halinde, yerine getirecekleri taahhüt ve projelerini kamuoyuyla paylaşmaya başladılar. Teç-Sen (Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası) olarak bizler, açıklanan vaatlerin çalışanların derdine ne kadar derman olabileceğine emin olamadığımız için, bazı taleplerimizi Kamuoyu ile paylaşmayı görev bildik.

             Hükümetçe, emeklilere yıl içinde iki defa bayram ikramiyesi ödeneceği öğretmenler, polisler, hemşireler ve din görevlileri emeklilerine ise 3600 ek gösterge verileceğinin açıklanmıştır. Ek gösterge artışıyla emekli maaşlarında 430 TL ile 640 Tl arasında, emekli ikramiyesinde ise 17 000-Tl ile 19 000Tl arasında bir artış olabileceği tahmin edilmekte ve bu durum sendikamızca olumlu bulunmaktadır. Ancak; belirtilen meslek gruplarının dışındaki kamu personelinin uygulamanın dışında tutulmasının kabul edilebilir yanı yoktur. Projeye tüm kamu çalışanları dahil edilmeliydi.

             Teç-Sen olarak Kamuda ücret adaletini sağlayacak, memurlar arasında oluşan ayırımcılığa son verecek, kurumsal güveni yeniden tesis edecek birçok taleplerimiz bulunmaktadır.

             1-Ek Gösterge artışı 657 ye tabi personelin tümüne, eğitim durumlarına göre verilmelidir. Şöyle ki; ilkokul ve ortaokul mezunlarına 2000, lise ve dengi okul mezunlarına 2200, ön lisans mezunlarına 3000 ve üniversite mezunlarına 3600 ek gösterge verilmesini talep ediyoruz.

              2-Yine; emeklilerimize verilecek olan yılda iki bayram ikramiyesi, toplumun neredeyse tüm kesimlerini memnun etmiştir. Sendikamızca da memnuniyetle karşılanan bayram ikramiyesinin tüm kesimler için uygulanması talebimizdir.

             3-Kamuda yapılan ilk atamalarda ve görevde yükselmelerde sözlü sınav uygulaması kaldırılmalıdır. Sözlü sınav demek torpil demektir, kayırma demektir, liyakatsizlik demektir. Ehliyet ve liyakat sözlü sınavla ölçülmemelidir. Bunun için yazılı sınavı ve güvenlik soruşturması yeterli olmalıdır. Sözlü sınav sadece temsil kabiliyeti isteyen görevlerde ve gerekli olduğunda yapılmalıdır.

             4-Her eğitim öğretim yılı başında 930 bin öğretmenimize 657 Sayılı Kanunun Ek-32. Maddesi gereği "Eğitim Öğretime Hazırlık Ödeneği" ödenmektedir. Geriye kalan 75 bin MEB personeli bundan yararlanmamaktadır. Bu ayrımcılığın ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Kısacası külfete ortak olanların nimete de ortak olmasını istiyoruz.

            5-Son yıllarda yapılan başarısız ve teslimiyetçi toplu sözleşmelerle istenen zam artışları sağlanamamış, vergi dilimlerinin düşük olması, dolayısıyla daha çok vergi kesilmesi nedeniyle, alım gücü azalmış ve memur maaşları enflasyona yenik düşmüştür. Bu konuda sendikamızın talebi; %15 Gelir vergisine tabi 13.000 TL´lik ilk vergi dilimin 30.000 TL olarak güncellenerek uygulamaya konulması talebimizdir. 

          6- MEB de çalışan 4/C´li personelin Nisan 2018 ayında 4/B´ye geçirildiği açıklandı. Yapılan düzenlemeye, 4/C´yi ortadan kaldırdık, 4/B li yaptık demek insanların aklıyla alay etmekten başka bir anlam taşımamaktadır. Yapılan düzenleme ile 4/C istihdamının adı değişmiş 4/B içerisinde eski 4/C li diye sadece adı yeni konmuş bir istihdam modeli icat edilmiştir. Eski 4/C´li personelin, mevcut 4/B´li personelin mali ve özlük haklarının tümünden yararlandırılmaları sağlanmalıdır. Kamuda uygulanan ücretli, sözleşmeli gibi istihdam şekilleri ortadan kaldırılmalı, tüm personelin 4/A kadrosuna geçirilmesi talebimizdir.

             7-Yine 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu´nun Ek 1. maddesi kapsamında kamu idarelerinde istihdam edilen personel ile 2828 sayılı sosyal hizmetler kanunu çerçevesinde istihdam edilen personele öğrenim durumu itibariyle elde ettiklere unvanlara atanma hakkı verildi. Bu hakkı elde eden personelimiz adına bu durum mutluluk vericidir. Yerinde bir düzenleme olmuştur. Ancak; tüm engelli personel ve yardımcı hizmetler personeli için de yeni düzenlemelerin yapılmasının gerekliliğine inanıyoruz. Bu konuda tüm personeli kapsayacak şekilde bir defaya mahsus olmak üzere, öğrenim durumlarına göre hak ettikleri kadrolara atanmalarını talep ediyoruz.

               8-Kanun gereği haftalık çalışma süresinin 40 saat olarak belirlenmesine karşılık, Milli Eğitim Bakanlığında genel idari, teknik ve yardımcı hizmetler sınıflarında görev yapan eğitim çalışanlarının gerek personel eksikliğinden, gerek ikili eğitim yapılmasından, gerekse aşırı iş yükünden dolayı çalışma saatlerinin 50-60 saate ulaşmaktadır. Ve Arada oluşan fazla çalışma karşılığı hiçbir ücret ödenmemektedir. Bu personele her bir saat fazla çalışma karşılığı olarak bir saatlik ek ders ücreti tutarında ödeme yapılması talebimizdir.

               9- Emeklilik hizmet süresini tamamladığı halde emekli aylığını alabilmek için yıllarca yaş sınırını bekleyen çok sayıda emekli, maaş alamadıkları için yeni bir  iş aramak zorunda kalmakta ve mağdur olmaktadırlar. Bu mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için, Kadın Kamu Çalışanlarının 25 Yıl Çalışma Süresini, Erkek Kamu Çalışanlarının 30 Yıl Çalışma Süresini, tamamladıklarında yaş haddini beklemeden emekliye ayrılması ve emekli ikramiyesini alabilmesi ve emekli aylığına bağlanmasını istiyoruz. Emekli aylığı bağlanma yaş sınırının kaldırılması kamu çalışanlarının ve TEÇ-SEN´in Teklifidir.

              10- Milli Eğitim Bakanlığında Şef kadrosunda görev yapan eğitim çalışanlarının özel hizmet tazminatlarının Adalet Bakanlığı ve Belediyelerde olduğu gibi %67´den % 117 ?ye, ek ödeme oranlarının ise %150´ye çıkarılarak kurumlararasında adaletli bir uygulama istiyoruz.  Son olarak Kamu çalışanlarına verilen maaş zamları 6 aylıklar dilimler halinde değil yıllık verilmelidir. Kamu çalışanlarının maaş zam oranlarının pazarlık yapılmadan ?12 aylık enflasyon oranının 2 katı? olarak belirlenerek sistematik hale getirilmelidir.

            Kamuoyuna saygıyla duyurulur.