Menü
Aksaray Valiliği himayesinde düzenlenen konferanslar dizisi programı kapsamında Milli Eğitime eski Bakanı Prof.Dr. Nabi Avcı ilçe milli eğitim müdürleri ve okul müdürlerine yönelik “İnsan İnsanın Gölgesinde Yetişir” konulu konferans verdi.
Aksaray Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferans programına Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Mustafa Akış, AK Parti Konya Milletvekili Orhan Erdem, AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu, AK Parti Aksaray İl Başkanı Hüseyin Altınsoy, Merkez İlçe Başkanı Hamza Aktürk İl Genel Meclis Başkanı Mehmet Tüzün birim amirleri ile ilçe milli eğitim müdürleri ve okul müdürleri katıldı.
Saygı duruşu ardından İstiklal Marşının okunduğu programda konuşma yapan Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu Milli Eğitim Bakanlığı döneminde Prof.Dr. Nabi Avcı ile 3 yıl çalıştıklarını kendisin Aksaray’da ağırlamadan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.
Vali Hamza Aydoğdu: “Nabi Hoca gerçektir”
‘Nabi Avcı kimdir? diye sorulduğunda aklına gelen ilk cevabın “Nabi hoca gerçektir” olduğunu ifade den Vali Aydoğdu: “Nabi hoca alelade sıradan bir gerçek değildir. Sevinmesi, üzülmesi, selam vermesi, kızması gerçektir. Bu gerçekliğe bugün ne kadar ihtiyacımız var. Nabi Avcı aynı zamanda bir okuldur. Hep insan hali ile yaşamıştır. İnsan kavli çok az görürsünüz. Söylediği şeyi önce kendi hayatında tatbik etmiştir. En önemlisi onun yanında kendinizi değerli ve insan hissedersiniz. Kendiniz olursunuz. Bu o kadar büyük bir nimet ki bunu cümleler dökmek söylemek çok zordur. Nabi avcı insan ayırmaz sadece davranış ve ahlak kodlarına bakar. Katkı maddesi botoks yoktur. Algıda oluşmuş sanal bir gerçekliği de yoktur. Vicdan merhamet ve adalet terazisi onda en hat safhada inkişaf etmiştir” dedi.
Vali Hamza Aydoğdu konferans programı dolayısıyla Prof.Dr.Nabi Avcı’yı Aksaray’da ağırladıkları için büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi.
-Nabi Avcı: “Öğretmenlere büyük görevler düşüyor”
AK Parti Aksaray Milletvekili Cengiz Aydoğdu ve Milli Eğitim Müdürü Hacı Ömer Kartal’ın selamla konuşması yaptığı programın devamında “İnsan İnsanın Gölgesinde Yetişir” konulu konferansını veren Milli Eğitim eski Bakanı Prof.Dr. Nabi Avcı yeni neslin yetişmesinde öğretmenlere düşen önemli görevler olduğunu söyledi.
Öğretmenlerin bir şehrin veya bölgenin tarihi kültürü ve tabi zenginliklerini tanıması bunu öğrencilerine tanıtmasının büyük önem taşıdığını ifade eden Avcı; “Küçük parçalar bir araya geldiğinde büyük anlamlar ifade eder”dedi.
Bakanlığı döneminde atanan öğretmenlerin hafta bir veya iki günde bulundukları şehirlerin tarihi kültürel tabi zenginliklerini tanımasına yönelik bir çalışma yaptıklarını anlatan Avcı; “Derdimiz şuydu öğretmenlerimizin görev yaptıkları şehirlerin veya bölgelerin tarihi, kültürel, tabi ve beşeri zenginliklerini tanımaları için sistematik bir çalışma gerekli ise aynı şekilde aynı şekilde bulundukları yerde bütün geneli ile kavramaları için şehir dersleri yapalım istemiştik. Bu projede bize ilham veren Türk felsefesinin kurucu babalarından olan Takiyettin Mengüşoğlu beyin Almanya tecrübesi idi. Bakmayı bilmek önemli; etrafa, çevreye bakmayı, görmeyi, farkına varmayı o zenginliklerle kendi kişilikleri arasındaki bağı fark etmeleri bir milli kimlik inşasında çevresel unsurların içine katılması ile ilgili bir proje yapmıştık. Bu işin farkında olunması çok önem arz ediyor. Bunu çocuklarımız ıskalamasınlar diye çalışmalar hazırlamıştık ”dedi.
İlçe milli eğitim müdürleri ve okul müdürlerine seslenen Avcı; “Müfredatta belirtilen belirli gün ve haftalara öğrencilerin rapt edilmesi yerine öğretmen ve öğrenciler için ki önce öğretmenlerimiz için hafta sonu gezileri ile Aksaray’ı Aksaray’ın büyüklerini, tarihi kültürel zenginliklerini tanımaları için program gezisi çok faydalı olur” diye konuştu.
Filistinli bir öğrenci grubu ile yaşadığı anısını anlatan Avcı; öğrencilerin ziyaretinde Nobel Edebiyat ödülü sahibi İsrailli yazarı tanıyıp tanımadıkları sorusu ile başladıkları sohbetini şöyle anlattı:
“Filistinli çocuklar kendilerine İsrailli yazarı sormalarını yadırgadılar. Bende yadırgasınlar diye böyle başladım. Sonra izah ettim yazarın Türkçe ye de çevrilen bir romanı var. Bu romanda deniz bitkileri ile uğraşan genç bir bilim adamanı anlatıyor. Yazarı bilmediğinizi biliyorum. Aranızda deniz yosunları ile ilgilenen de yok. Bunları neden anlatıyorum. Yazarın İsrailli gençlere verdiği mesaj size de veriyor. Bu denizin yosunlarını, bitkilerini en iyi kim biliyorsa bu deniz onundur. Bunun verdiği mesaj bu. Çakılın kumunu, rüzgârını toprağını, çiçeği böceği kim iyi biliyorsa bu onun vatanıdır. Yazar burda diyorki bu denizi en iyi siz bileceksiniz. Bende Milli Eğitim Bakanı olarak diyorum ki onları en iyi sis bilin o zaman bu toprağın, ağacını,
suyunu taşını da en iyi siz bilirseniz ve tarihini de yatanını da oraya yapılan imarı da inşayı da en iyi siz bilirseniz burası vatan olur. Coğrafya nasıl vatan olur ? Başta şehitlerimiz Allah onlardan razı olsun. Aynı zamanda buraları imar eden mamur kılan büyüklerimizin vardır. Onlara olan borcumuz ne ? Onları tanımak bilmek, Aksaray da Somuncu Baba Hazretleri var bunu bilirsek onu daha başka severiz.
Tasavvuf kültürümüzde Evtad-ı Erbaa dört direktir. Anadolu’yu vatan kılan 4 büyük veli için kullanılır. Kim bunlar; Hacı Bektaşı Veli, Mevlana Celalettin Rumi, Hacı Bayramı Veli, Şeyh Şabanı Veli. Somuncu Baba da bu dört direkten Hacı Bayramı Velinin hocasıdır. Dolayısıyla bu münasebetleri bildiğiniz zaman Konya, Ankara, Aksaray coğrafya birden vatanlaşmaya başlıyor. Allah hepsinden razı olsun.”
