Tarih: 20.10.2014 00:00

Muhalefet Olgusu Fıtri Bir Özelliktir

Facebook Twitter Linked-in

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen Felsefe Toplantılarının 9’uncusunda, ASÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Bahaüddin Varol, “Etki ve Sonuçlarıyla İslam Düşüncesinde Muhalefet” başlıklı bir sunum yaptı.

 

- İslam’ın İçinde de Bir Muhalefet Olgusu Vardır -

  

Özelde İslam Dünyası’nda, genelde ise tüm dünyayı içine alan bir girdapta, Müslümanlar adına söylenenler olduğunu ve özellikle Ortadoğu’da yaşanan hususların gündeme geldiğini kaydeden Prof. Dr. Varol, “Suriye odaklı problemler, terör örgütleri, Irak merkezli gelişmeler, İslam Dünyası’ndaki fikri ve siyasi çalkantılar… Bu sadece İslam Coğrafyası’na veya Ortadoğu Coğrafyası’na ait bir görüntü değil. Aslında Müslümanların yaşadığı veya Müslümanların bulunduğu her yerde bu tip problemleri az veya çok görmek mümkün” dedi. Allah’ın kendisine bahşettiği akıl ve düşünme yeteneği çerçevesinde insanın, çok farklı ve özel bir yeri olduğunu dile getiren Varol, bu düşünce yeteneği ve düşüncenin sınırsızlığının, insanı farklı noktalara ittiğini, mesele düşünce ve görüş farklılıkları zeminine indirgendiğinde, muhalefet olgusunun fıtri bir özellik olduğunu kaydetti. “İnsanın olduğu yerde bir düşünce varsa, bu düşünceye karşı bir muhalefet vardır, olacaktır ve bu insan olmanın bir gereğidir” diyen Varol, “Bu çerçeveden baktığınızda dinler, felsefeler, inançlar, düşünceler veya ideolojiler, içlerinde bir muhalefeti mutlaka barındırırlar. İslam’ın içinde de bir muhalefet olgusu vardır ve olmalıdır. İslam perspektifinden baktığınızda muhalefetin siyasi, fıkhi ve itikadi alanda olduğunu görürsüz. Bu muhalefet alanlarının her birinin kendine has özellikleri ve detayları var” dedi.

 

- Batı İslam’ı, Doğu Despotizmi Olarak Görüyor -

 

Algıyı, yorumları ve kavramlara yönelik tanımlamaları şekillendiren unsurları iyi bilmek gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Mehmet Bahaüddin Varol, bir yanda anlatılan bir dünya, gösterilmeye çalışılan bir olgu ve yönlendirilmeye çalışılan bir yapı; diğer tarafta ise ilkesel anlamda bir duruş ve İslam’ın bu manadaki temel yapısının olduğunu söyledi. Batı’nın üçüncü dünyaya empoze etmeye çalıştığı, kendisini hep önceleyen ve üstünleştiren, kendisinin dışındakileri ise ötekileştiren ve küçümseyen algı yaklaşımının zihin yapısından kurtulmak gerektiğinden söz eden Varol, “Batı, tarihteki görüntüler sebebiyle İslam’a hep çok farklı bir yaklaşımda bulunur. Bu, onun deyimiyle “doğu despotizmi” veya “kulluk” olarak isimlendirilir. Yani Batı’ya göre İslam Dünyası’nın temel yaşam standardı baskıcı bir unsur, diktatörlük ve halkın teslim olmasıdır. Doğu despotizmi ve kulluk ekseninde anlatılan bu İslam olgusu, maalesef Müslümanların zihnine de yerleşmiş durumda” dedi.

 

Prof. Dr. Varol’un sunumunu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Şahin, ASÜ Genel Sekreteri Bayram Ali Yavaş, akademisyenler ve öğrenciler takip etti.

 

 

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —