Tarih: 13.01.2019 19:40

Milletvekili Ayhan Erel Mecliste Sorunları dile getirdi.

Facebook Twitter Linked-in

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel Meclis´te Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi´nin 29´uncu maddesi üzerine İYİ Parti adına söz alarak bir konuşma yaptı.

İYİ Parti Aksaray Milletvekili Ayhan Erel Meclis´te yaptığı konuşmada,"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi´nin 29´uncu maddesi üzerine İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bireysel emeklilikle ilgili bir düzenleme var, zoraki düzenlemelerin topluma hiçbir faydası yok, öncelikle onu söylemek istiyorum.

Bu arada yediden yetmişe 85 bine yakın hastanın derdine tercüman olmak adına bir sorunu dile getirmek istiyorum. Ülseratif kolit hastaları özellikle asacol lavman ve tabletlerini eczanelerde bulamıyorlarmış. Bakanlığın "Bu ilaçları dağıtan firmalar piyasadan çekilecek." şeklindeki beyanı karşısında umutlarını yitirmişler. Gelen mesajda "İltihaplı bağırsak hastasıyım, benim gibi 85 bine yakın hasta var, çok sıkıntı çekiyoruz. Yirmi gündür bağırsaklarımdan kanama geliyor, ilaç bulamıyoruz, eczanelerde kur farkından dolayı ilaç firmaları ilaç vermiyorlarmış. Bunu dile getiriniz. Biz neyse de çocuk hastalar dayanamıyor. Çocuklar ne yapsın diyor, isyan ediyoruz. 85 bin hasta var ancak piyasada 20 bine yakın ilaç bulunmakta. Bu derdin bir an önce çözülmesini ve hastaların ilaçlarının temin edilmesini bekliyoruz."

Yine, İŞKUR ile TELEKOM arasında imzalanan ve bu protokol gereği 2.500 teknikerin alımı karara bağlanmıştı. Altı aydır bundan bir ses yok. Teknikerler bundan bir haber bekliyorlar.

Yine, bir genç, lise 1 öğrencisi "Sürekli sistem değişiyor, artık sabit bir sisteme geçilsin, geleceğimiz güvende olsun. ´Geleceğimiz gençlere emanet´ diyorlar ama her şeyi berbat ediyorlar." diyor.

Yine, PTT´de çalışan taşeron postacıların birçok problemleri var. Bu problemlerinin çözülmesini iktidardan sabırsızlıkla bekliyorlar.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; günümüzde Sosyal Sigortalar Kurumundan 2000 öncesi emekli olan bir vatandaşımızın en düşük aylığı 1.888 TL, 2000 yılından sonra emekli olan bir vatandaşımızın aylığı ise 1.126 lira. BAĞ-KUR 1.569 lira, tarım BAĞ-KUR´u 1.238 lira, Emekli Sandığından emekli olan bir memur ise 2.379 lira almaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre aralık ayındaki dört kişilik bir ailenin asgari geçim indirimi 6.454 lira, açlık sınırı 2.426 lira, ortalama gıda ve barınma harcamaları ise 2.369 lira.

Yine, 2018 yılında dört kişilik bir ailenin aylık zorunlu harcamalarında bir yılda tam 985 TL artış meydana gelmiş. Artışlara baktığımızda bir yılda 985 lira vatandaşın bütçesine yük binerken yapılan artışlara baktığımızda bu oranı karşılamaktan çok uzak gözükmektedir.

Yine, emekli maaşlarını ortaya koyduğumuzda aynı emekli insanlar arasında büyük farklılıklar meydana gelmektedir. Oysa insanların temel ihtiyaçları farklı değildir. İnsanların, ortak ve zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde bir maaşa ihtiyaçları vardır. Bunun için de bizim önerimiz, beklentimiz tüm emekli maaşlarının en düşük memur emekli maaşına denk getirilmesidir ve bunun üzerinden maaş verilmesidir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; orta ölçekli küçük esnaflar iş yapmakta büyük sıkıntı çekmektedirler. Dükkân kiralarını ödeyemez, elektrik paralarını yatıramaz, yanında çalışan çocukların, işçilerin maaşlarını ödeyemez duruma gelmişlerdir. Bugün, BAĞ-KUR primlerine baktığımız zaman 882,65 kuruş indirimsiz prim var, yine 754,73 kuruş indirimli prim var. Ben bu indirimli ile indirimsiz nedir diye merak ettim, indirimli olması için BAĞ-KUR´lu vatandaşın borçlarını bugüne kadar hiç aksatmadan ödemesi gerekiyormuş, eğer bu ödemeyi yapmış ise indirimden faydalanıyor. Ama günümüzün ekonomik şartları içerisinde esnafımızın bu BAĞ-KUR primini ödemediği, ödeyemediği hepimizce bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla, bu indirimli primden faydalanan hiçbir esnafımız bulunmamaktadır.

Günümüzde futbol kulüplerinin borçlarını yapılandırma yoluna giden siyasi irade, keşke evine ekmek götürmekte zorlanan, elektrik parasını, su parasını ödeyemeyen bu esnaflarımızın da BAĞ-KUR borçlarına ve BAĞ-KUR primlerine bir çare sunsa diyorum.

"Futbol kulüplerinin borcu" deyince de yani bir esnaf borcunu ödemediği zaman taşınmazına, gayrimenkullerine, araçlarına nasıl ki haciz konuluyor, mal varlığından devletin alacağı tahsil ediliyorsa futbol kulüpleri de yabancı futbolcularını satsınlar, borçlarını ödesinler. Netice itibarıyla 2003 yılından bu tarafa Türk futbolunun uluslararası arenada bir başarısını göremedik. Demek ki yabancı futbolcuların sıkça ülkemizde, çokça ülkemizde olması problemi çözmüyor. Geçen, arkadaşımızla maç seyrediyorduk, dedik ki "Bakalım, hangi takımda Türk futbolcusu daha çoksa onu tutalım." Ama maalesef iki takımı da tutamadık. Bu arada, ben Trabzonsporu bu anlamda tebrik ediyorum. Yaklaşık 19 futbolcuyu alt yapıdan kampa götürmüştür, bunlardan 7-8 tanesini de A takıma kazandırmıştır.

Türk futbolu bir an önce öz kaynaklarına dönmelidir diyorum.

Başkanıma geçmiş olsun diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."dedi.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —