MHP Aksaray İl Başkanı Mustafa S. Altınsoy 3 Mayıs Milliyetçiler Gününü kutladı. Altınsoy “İç ve dış tehdit kanallarının genişlediği, milli birlik ve beraberlik iradesinin tartışmaya açıldığı, Millet ve Milliyetçiliğin karşı taarruzlarla değersizleştirilmeye çalışıldığı bir dönemde 03 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü kutluyoruz. 03 Mayıs 1944 tarihinin 70’inci yıldönümünün bir toparlanmaya, silkinmeye vesile olması en büyük temennimizdir. Türk milliyetçileri, yaşadıkları her devirde, bulundukları her zeminde, baskıya, zulme ve haksızlığa boyun eğmemişler, yozlaşma ve yabancılaşmaya teslim olmamışlardır. Bu açıdan her türlü saygı ve takdire müstahak olduklarını mücadele disiplinleriyle, ahlaki tutarlıklarıyla, istikrarlı ve iddialı hayatlarıyla da göstermişlerdir. Biliyoruz ki, Türk Milliyetçiliği, Devletimizi kuran yüksek fikrin ve bağlanışın adıdır. Türk Milliyetçileri dağılmanın ve parçalanmanın karşısındaki emniyet, gerilemenin ve küçülmenin önündeki bariyer olarak hep bir adım önde olmuştur. Milli Menfaatlerin ön planda tutulması, Milli Tez ve Tercihlerin belirleyici olması, Millet ve Vatan değerlerinin korunması için Türk milliyetçileri üzerlerine ne düşüyorsa yapmışlar ve böylece Türk Tarihinin altın sayfalarında parlayan isimler olarak yerlerini almışlardır. Bu sebeplerden dolayı, bozuk, saplantılı, çarpık ve milli nitelikten yoksun yönetim anlayışları Türk milliyetçiliğine ve aziz mensuplarına zorluk çıkarmışlar, eziyet çektirmişler ve boyunduruk altına almak için her yolu denemişlerdir. 03 Mayıs 1944 olaylarıyla birlikte fitili ateşlenen gelişmelerin seyrine bakıldığında bu hakikatler berrak şekilde fark edilebilecektir. Hürmetle andığımız Merhum Hüseyin Nihal Atsız Bey’in haklı ve masum olduğu bir konuyla ilgili yargılanması amacıyla Ankara’ya gelişi 03 Mayıs olaylarını başlatmış ve yaşananlar Milliyetçilik tarihinin dönüm noktalarından birisi olmuştur. Türk Milliyetçileri, tek parti döneminin tahammülsüz ve dayatmacı yöntemlerine karşı sivil ve demokratik tepkilerini göstermişler, inançları uğruna her bedeli ödemeye hazır olduklarını ispatlamışlardır. İşkenceler fayda etmemiş, tehditler sonuç vermemiş, cezaevi şantajı hiçbir Türk Milliyetçisini yolundan çevirememiştir. Küresel angajmanlara göre politika belirleyenlere, yabancıların destek ve dönemsel ilgilerini çekebilmek amacıyla temelsiz adımlar atanlara Türk Milliyetçileri alet olmamış, omurgalı tutumun ve şahsiyetli tavrın çizgisinden hiç çıkmamışlardır. Çünkü onlar Milliyetçiliğin, Milletin karakteri olduğunu iyi bilmişler, Milli çıkarları her şeyin üstünde görmüşler, bağımsızlığın tesadüflere bırakılmayacağını her zaman akıllarında tutmuşlardır. Türk Milletinin maddi ve manevi unsurları arasındaki dengeyi fark eden, Milli Tarihi ve Milli Coğrafyanın şuuruna varan; itidalin, ihtiyatın ve vakarın izinden ayrılmayan Milliyetçiler için, çileler ufuk yolunda ekarte edilmesi gereken ara duraklar olarak görülmüştür. 03 Mayıs 1944 tarihinde ve sonrasında yaşananlar da aynen böyle değerlendirilmiştir. Türk Milletinin hayat haklarına ambargo koymaya çalışan imtiyazlı zümre değişik tarihlerde iktidar mevkiinde bulunsa da, Türk milliyetçileri bundan dolayı yılmamışlar, kızıl elmanın peşinden en ufak sapma göstermemişlerdir. Bugünkü zaman diliminde 03 Mayıs şuuruna,03 Mayıs heyecanına her zamankinden daha da fazla ihtiyacımız olduğu açıktır. Türk Milliyetçiliğinin ayaklar altına alınmaya cüret edildiği bu karanlık yılların telafisi için mutlaka geçmişin muazzam mücadeleleri emsal teşkil etmelidir. Ancak bu sayede Milletten gücünü alan demokratik itirazlar toplu bir şekilde belirsizliklerin ve bilinmezliklerin duvarını yıkacak, önümüze gerilen işbirlikçi perdeyi yırtıp atılacaktır. Bu düşüncelerle, başta Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey başta olmak üzere, 03 Mayıs 1944’ün aramızdan ayrılan tüm kahramanlarını minnetle anıyor, Cenab-ı Allah’tan hepsine rahmet diliyorum. Tüm dava arkadaşlarımın 03 Mayıs Milliyetçiler Günü’nü kutluyor, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.” dedi.