İslam Âleminde, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in (S.A.V) doğumunun miladi olarak 1443’üncü yıldönümü kutlanıyor. Türkiye’de ve Aksaray’da da Kutlu Doğum Haftasına özel etkinlikler gerçekleştiriliyor, programlar icra ediliyor.
- Önemli Olan Peygamberimizi Anlamak ve Yaşamak -
Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar, Kutlu Doğum Haftasını kutladı ve böylesi önemli günlerde insani ve imani hassasiyetlerin üst seviyeye yükseldiğini; manevi yenilenmenin tüm hayata yön vermesi gerektiğini belirtti. Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’i anmanın önemli olduğunu, ancak daha önemli olanın Onu anlamak ve yaşamak olduğunu kaydeden Rektör Acar, “Bireysel, toplumsal ve evrensel olarak yenilenmemiz gerekiyor. Kutlu Doğum Haftası bir bakıma bu yenilenmenin mesajlarını veriyor. Tüm İslam Âleminin, Ülkemizin ve Aksaray’ımızın Kutlu Doğum Haftasını tebrik ediyorum. Böylesi güzel günlerin yaşanan olumsuzlukların ortadan kalkmasına vesile olmasını diliyor, dünyanın çeşitli coğrafyalarında zorluklar içerisinde yaşayan Müslümanların kurtuluşu için dua ediyorum” diye konuştu.
- İslam Dünyasının Birlik, Beraberlik ve Bütünlüğe İhtiyacı Var -
ASÜ İslami İlimler Fakültesi (İİF) Dekanı Prof. Dr. Mehmet Bahaüddin Varol da, Allah Resulünün dünyaya gelişinin ifade ettiği çok farklı anlamlar olduğunu söyledi. Dekan Varol, “İnsanların gönlünde iman, ülfet ve muhabbet tohumlarının yeşermesi Onun gayret, sadakat ve samimiyetiyle olmuştur. Tarih, sonraki süreçte hep Onun bu tohumlarıyla yeşermiş, farklılaşmış ve güzelleşmiştir. Ancak bu güzellik Onun getirdiği ilkelerden uzaklaştıkça kaybolmuş, yerini istenmeyen görüntülere bırakmıştır. Hiç şüphesiz İslam dünyası olarak birlik, beraberlik ve bütünlüğe ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde Hz. Peygamber’in kutlu doğumunun inanç, duygu ve düşünce dünyamıza yeniden doğması, nuruyla insanların gönüllerinden başlayarak tüm evreni aydınlatmasına ihtiyacımız var. Bireysel, toplumsal ve evrensel algımızda, düşünce ve yaşamımızda bir kontrol, bir muhasebe ve bir yenilenmeye ihtiyacımız var. Hemen her alanda yaşadığımız sıkıntılardan ve şikâyet ettiğimiz bölünme, ayrışma ve çatışmalardan, bizleri birleştiren yegâne unsurlarımız olan Allah’ın Kitabı ve Allah’ın Resulü çevresinde toplanma sorumluluğumuz var” dedi.
- Problemlerin Temeli Sünnetlerden Uzak Kalıyor Olmak -
Dünyadaki Müslümanların genel durumundan söz eden Prof. Dr. Mehmet Bahaüddin Varol, acı, zulüm, sıkıntı ve perişanlıklar yaşandığını, işgaller, baskılar, öldürme, sürgün, açlık ve sefaletin nedense hep Müslümanların üzerinde, onların yaşadıkları coğrafyalarda görüldüğünü belirtti. “Peki, neden?” diye soran ve bu soruya yanıtlar veren Dekan Varol, şöyle devam etti: “Buna dair pek çok şey söyleniyor, yazılıyor, çiziliyor… Ancak temele indiğimizde tek bir sebebe dayanıyor; o da ihlâs ve samimiyettir. Kur’ân’dan ve onu yaşama standardımız olan Allah Resulü’nün sünnet ve örnekliğinden uzak kalışımızın, iman, ibadet ve ahlakımızda ihlâs ve samimiyeti kaybetmiş olmamızın bize bu problemleri yaşattığı net olarak görülüyor. Kur’ân’ı okuyoruz belki ama onu anlamıyoruz. Daha doğrusu anlamamak için okuyoruz. Resulü anıyor belki ama öğrenmiyor ve yaşamıyoruz. Bu konuda da kendimize bahaneler üretiyoruz. Onun boşalttığı yeri de başkaları ile dolduruyoruz. İnsanlar ibadetlerine ve dini yaşamlarına devam ediyor ama ortak bir düşünce ve tavra sahip olamıyor; asgari müştereklerde dahi bir araya gelemiyor. Birbirlerine haset, kin ve nefretle bakıyor. Hâlbuki Allah Resulü’nün inşa ettiği topluma baktığımızda inanç ve ibadet boyutunun, ilim ve irfan boyutunun, duygu ve düşünce boyutunun, kısaca cisim ve ruh boyutunun birlikte yürütüldüğünü, birinin diğerine tercih edilmediğini görüyoruz. Onun cahiliye toplumunda en çok mücadele ettiği şey kabile asabiyeti yani kabîlevî ayrışma ve mücadeleler idi. Kabîlevî algı ve menfaatlerin ayrıştırdığı o toplumun fertlerini ümmet bilinciyle kucaklama, kalpleri ve ruhları bir araya getirme projesi Hz. Peygamber’in insanlığa getirdiği en önemli yeniliktir.
- Bize Düşen Peygamberimizle Aramızdaki Engelleri Kaldırmaktır -
Gerek toplumumuzda, gerekse dünyamızda Müslümanları parçalayan, farklılaştıran ve karşı karşıya getiren her türlü ayrışmaya karşı dur deme zamanı geldiğini belirten Prof. Dr. Mehmet Bahaüddin Varol, “Zaman küçük hesaplar zamanı değil, evrensel düşünme zamanıdır. Kişisel ve grupsal menfaatlerin üzerinde Müslümanların ortak menfaatleri çerçevesinde bir araya gelme zamanıdır. Zaman sadece Kur'ân’ı okuma değil, onu anlama ve yaşama zamanıdır. Zaman Resulü hatırlayıp gözyaşı dökme değil, onun hayatını doğru öğrenme, duygu, düşünce ve yaşam alanımıza taşıma zamanıdır. Bugün bize düşen Kur'ân ve Hz. Peygamber ile aramızdaki engelleri kaldırmaktır” dedi.
Dekan Varol sözlerini, “Bize imanın tadını hissettiren Allah’ın kitabını okuyalım, bize insan gibi yaşamanın şifrelerini veren Allah’ın Resulü’ne sarılalım” tavsiyesi ile sonlandırdı.
9411,13%0,46
34,56% 0,25
36,04% -0,51
3000,45% 1,31
5010,37% 1,12
Aksaray
22.11.2024