CHP Aksaray İl Başkanı Doğan Koşar yayınladığı basın bildirisinde şunları yayınladı.Bu sözü 17-25 Aralık yolsuzluk haftasının arifesinde AKP’nin akıl hocası Hayrettin Karaman hoca söylüyor. Aynı şekilde yine akıl hocalarından Yusuf Kaplan çözülüyoruz çürüyoruz diyor.
12 yıldır, aynı yağmurda ıslanarak, paralel yürüdükleri yolların sonunda bunları söylemek zorunda kalıyorlar. Herkes hukukun üstünlüğünü nasıl sağlayabiliriz, tarafsız ve bağımsız yargıyı nasıl kurarız sorusunu sormaya başladı. 2015 seçimleri öncesinde sorulan en önemli ve samimi soru bu. Savcı Mummer Akkaş bakanların yediği rüşvetleri çıkarıyor. Para kasalarını, ayakkabı kutuların buluyor ama Hrant Dink cinayetine hiç dokunmuyor. 17 Aralıkta aramaları engellemek için kuvvetli şüphe, kesin delil kanununu çıkarıyorlar. Şimdi Samanyolu ve Zaman gazetesini aramak el koymak için makul şüpheyi getirip hukuku oyuncak haline getiriyorlar. Çıkar savaşı yapıyor, darbeydi, demokrasiydi diye bizi kandırıyorlar. Yargı, polis, medya üçgeni kurup “Bu generaller de çok pis işler yaptı” diyerek algı yaratıyor, arkasından Ergenekon, Balyozu hayata geçiriyorlar. Şimdi “Bu cemaat te çok can yaktı” deyip algı yaratıyor gazetecileri içeri atıyorlar. Hukuku demokrasiyi katlettiler, mahvettiler. Balyozda KULLANILAN CD’LERİN SAHTE OLDUĞU ANLAŞILIYOR. Nedim Şener’in kızının düğmesi ötüyor diye eteğinin çıkarılmasını, kasa diye suçladıkları Okkır’ın beş parasız öldüğünü, Telefonuna virüsle sahte bilgi yüklenen teğmen Mehmet Ali Çelebi’yi, kitap yazdı diye içeri atılan Ahmet Şık’ı bu millet unutmayacak. Gezide en büyüğü 26 yaşında olan 10 genci döverek, gaz kapsülleri ile öldürenler bu gün Tahşiyecilere tuzak kurdular diye gazetecileri topluyorlar. Şimdi AKP’ye sormazlar mı, sen tahşiyecileri toplayan emniyet müdürünü milletvekili yapmadın mı? Senin rüşvet nedeni ile azlettiğin bakanın Muammer Güler, “El kaide ile bağlantılı bir örgütü çökerttik” demedi mi? Kimi kandırıyorsunuz.
Bir yıl olduğu halde rüşvet alan, İran’a uygulanan ambargoyu milletin çıkarına kullanmak yerine cebini doldurma fırsatı sayan bakanlarla ilgili kararı veremediler. Somut delillere rağmen takipsizlikle soruşturmayı kapatmaya çalıştılar. Eğer mevcut görüntüler, deliller bir ABD’li, bir İngiliz hâkimin önüne konsa idi şimdi karar çıkmış, temyiz incelemesi bitmiş olurdu.
Hukukun üstünlüğünü kabul eden, vatandaşın, bağımsız ve tarafsız yargının güvencesi altında olduğu devleti, paralel yürüyüp, aynı yağmurda ıslanan AKP ve cemaatin kuramayacağı anlaşıldı. 2015 bu muhasebenin yapıldığı yıl olacak. Biz hukukun ve demokrasinin yanındayız. Milletinde Cumhuriyeti’ne, demokrasisine, hukukuna sahip çıkmasını bekliyoruz.
Kamuoyuna saygı ile sunarım.