Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu muhtarlarla kahvaltılı istişare toplantısı için Aksaray’a geldi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu merkez mahalle, ilçe, belde ve köy muhtarları ile bir otelde kahvaltılı istişare toplantısında bir araya geldi. Burada muhtarlara seslenen Kılıçdaroğlu muhtarların demokrasinin temel taşı olduğunu belirterek Türkiye’nin dış politikasını değerlendirdi.

“Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır”
Kılıçdaroğlu, “Muhtarlar demokrasinin temel taşıdır. Bunu bir kere bir köşeye yazacaksınız. Çünkü bu topraklarda yapılan tek seçim, milletin oyuna başvurularak ilk yapılan seçim 1833 yılında Cumhuriyetin kurulmasından çok daha önce Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yapılan bir muhtarlık seçimidir. Dolayısı ile muhtar demokrasinin temel taşıdır. Bu ülkeye demokrasiyi ilk kez bir muhtarlık seçimiyle gelmiştir. Muhtarlar çok güçlü. 50 bin 157 muhtarımız var Türkiye genelinde. 50 bin milletvekilimiz yok, 50 bir belediye başkanımız yok, 50 bin bakanımız yok ama 50 bini aşkın muhtarımız var. Muhtar kelimesi veya muhtarlık 82 kanunda geçer. 82 kanununu ne ben bilirim, ne de siz bilirsiniz. Demek ki neye ihtiyacımız var? Önce bir muhtarlık temel kanunu olması lazım” dedi.

“Bizi maşa olarak kullandılar”
Suriye politikasından Türkiye’nin hiçbir karı olmadığına değinen Kılıçdaroğlu, “Suriye politikasından bizim ne karımız oldu? Bir Allah’ın kulu çıkıp bana anlatsın. Ne karımız oldu? 6 milyon 300 bin Suriyeli geldi. 40 Milyar Dolar para harcadık. Şimdi İdlip’ten yeni kardeşlerimiz gelecek. Onların sayıları da 1 Milyon. Bizim ne faydamıza. İtiraf edeyim, doğru bulmadım. Suriyelileri kendi ülkelerine göndermemiz lazım dedim, ona da kızdılar. Benim vatandaşım işsiz. İş bulamıyor. Libya konusunda da düşüncelerimi söyledim. Asker göndermek yanlış. Egemen güçler, yani dünyaya hükmetmek isteyen güçler ateşi elleriyle tutmazlar. Maşa kullanılırlar ateşi tutmak için. Esed’e kızdılar, bizi maşa olarak kullandılar. Şimdi Libya’da kavga ediyorlar. Orada da ateşi siz tutun diyorlar. Neden biz tutalım arkadaş. Birleşmiş milletler var mı? Var. Onların barış gücü var mı? Var. O barış gücü gitsin iki tarafı barıştırsın. Bende söyledim. Hafter tarafı var. Ulusal mutabakat hükümeti var. Kardeşim Türkiye Cumhuriyeti Devleti bugüne kadar hep yukarıda durmuştur. Ortadoğu’da birisinin bir derdi olduğu zaman gelip Türkiye’nin kapısını çalmıştır. ‘Ya bizim böyle bir derdimiz var. Bu sorunu nasıl çözeceğiz’ diye. Yani Türkiye böyle bir fonksiyon üstlenmiş bu güne kadar. Dolayısı ile hiç kimse bize düşman değildi. Herkes Türkiye’yi saygıyla karşılardı. Bizim söyleyeceğimiz bir sözün bölgede de bir ağırlığı var. Şimdi biz düşman olduk” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin dış politikasını Putin belirliyor”
Türkiye’nin dış politikasının Putin’in belirlediğini ifade eden Kılıçdarğlu, “Ortadoğu’da Müslüman kanı akıyor arkadaşlar. Bir birlerini öldürenler Müslümanlar. Ellerine silahı verenler de bir tarafı Amerika, bir tarafı Rusya veriyor silahı. Buyurun beyler birbirinizi öldürün. Bizde ortak oluyoruz buna. Bende diyorum ki buna ortak olmayın arkadaşlar. Niye Müslüman kanı akıyor? Hangi gerekçeyle akıyor. Engel olmamız lazım. Kıyameti kopardılar. Putin geldi, Putin’in dediğini yaptılar. Peki bizim dış politikamızı kim belirmiyor? Dış İşleri Bakanlığı mı? Yok. Saray mı? Oda yok. Kim belirliyor? Putin belirliyor. Suriye’de Putin mi belirliyor? Evet. Beşar Esad ile nerede görüşüldü? Rusya’da. Sen devletsin yahu, senin iraden yok mu? İlla Rusya istediği zaman mı gidip görüşeceksin. Hafter ile görüşün dedik. Libya’yı barıştırın. Birbirlerini öldürmesin bu insanlar. Vay efendim onlar terörist. Sonra gittiler Rusya’ya Hafter ile görüştüler. Kim dedi? Putin dedi. Politikayı belirleyen kim? Putin. Türkiye Cumhuriyeti Devleti? Dış politika belirleyemiyor. Türkiye bütün bu sorunlarını aşabilir. 5 yıl içinde Türkiye’de çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur” şeklide konuştu.