*Aksaray’ı 56 yıl yeryüzünden yokmuş gibi silen 2. ilçelik prangasının tekerrür etmemesi için  önce 13 yıl süren ve eserleriyle Türkiye’nin parlayan yıldızı konumuna gelen 56 yıllık ilçelik prangasından kurtularak yeniden il olmamızı da mayalayan 1. Vilayetle, 2. Sini gerçekleştirenlerin eserlerinin ve kendilerinin ahde vefayla her vesileyle anılmaları isimlerinin de her yerde yaşatılmasıyla mücadelelerinin sürekli olarak zinde tutularak yeni nesiller tarafından da kendilerinin unutulmamasının sağlanmasında!.

    Bu gün 20 Mart 1933 günü akla ziyan izahı mümkün olmayan bir çabayla TBMM’sinde kabul edilen 27 Mayıs günü Resmi gazetede yayınlanarak 1 Haziran günü ise yürürlüğe giren 2197 sayılı kanunun 3. Maddesiyle Aksaray’ın ilçe olmasının kap kara 90., yarın ise Aksaray’ın 56 yıl süren asla hak etmediği ikinci ilçelik esaretinden kurtulmasını mayalayan 1. Vilayet ilgin kutlu 102.yıl dönümü.!

TARİHİN TEKERRÜRÜ ZİNDE TUTULAN GEÇMİŞLE, 20 YILLIK SÖZ DEMİRYOLUNUN AÇILMASI,E.90’IN GÜÇLENDİRİLMESİ ,YER ALTIYLA ÜSTÜ ZENGİNLİKLERE SAHİP ÇIKILMASIYLA ENGELLENEBİLİR!!! 

     Hemşerilerimiz Aksaray’a getirilen hizmetlerin ilin coğrafi konumu nedeniyle aslında özelde  bölgeye genelde ise tüm Türkiye’ye getirildiğini ve 2002’nin genel seçiminden günümüze kadar yapılan tüm mahalli ve genel seçimler ile referandumlarla Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde vatandaşlarımızın daima Ak partinin yanında olmasına rağmen 21 yılda gelen hizmetlerin destekle kıyaslandığında çok yetersiz kaldığını belirten hemşerilerimiz bunu asla  hak etmediğimizi söylediler.

   Tüm atanmış ve seçilmişlerle siyasetçilere seslenen hemşerilerimiz ”Aksaray ne Selçuklu ve Osmanlı devletlerindeki toprağı olan Altunhisar’ı vererek 1845-1920 arasındaki 75 yıl  süren ve 1920’de bu ilik esaretten kurtulurken BMM’ sinde yapılan konuşmalarda bu sürede adeta yeryüzünden yok edilmek istenircesine genel bütçeden gelen paraların il merkezine harcanarak hakkının gasp edildiği belirtiliyor.

 TÜRKİYENİN HER YÖNÜYLE GELİŞEN ELKTİRİĞİ SANAYİSİNDE VE AYDINLATMASINDA KULLANAN İLK 10 İLDEN BİRİ OLMASINA RAĞMEN AKLA ZİYAN ŞEKİLDEKİ BAHANEYLE 1933 TE YENİDEN İLÇE YAPILDI

  1933’de Türkiye’nin elektrik enerjisini hem sanayisinde, hem de aydınlatmasında kullanan Türkiye’nin o zamanki iki elin parmaklarını geçmeyen yerlerinden biri olmamıza, Nevşehir ve Konya ile Şereflikoçhisar arasına o dönemin yüksek standartlı yolları olan şose ile bağlantı sağlanmasına günümüz 15 Temmuz Milli İrade meydanındaki 3 tarihi bina ile İl Halk Kütüphanesi ,Aksaray Lisesi, Valilik Konağı ve Yollar İdaresi Binasıyla ülkemizin elektrikle çalışan ilk un fabrikasına sahip olunmasına.

     Türk silahlı Kuvvetleri ile Kızılay’ın un ihtiyacını karşılayan fabrika ile bir taraftan bu kurumların un ihtiyacı karşılanırken unun üretimi esnasında çıkan kepek ile bölge hayvancılığının gelişmesine katkı sağlanıp kendi bankasına sahip iken dönemine göre modern olan ve günümüzde binası duran Memleket hastanesini hizmete açmasına.

    İl genelinde vatandaş devlet iş birliğiyle eğitim binaları bir ,bir yapılarak hizmete açılırken 1933’de  akla ziyan şekilde ilçe yapılmamızın gerekçeleri zamanında ortadan kaldırılmaz ise tarihin tekerrürü kaçınılmazdır.!!!

 Tarihin bizim için tekerrür etmemesi için öncelikle zaman geçirilmeden 2021’in 20 Ağustos günü ihalesi yapılan iki ilçelik esaretimizin ana sebebi olan ilimizi Ulukışla demir yolu hattı üzerinden limanlara ve ham madde merkezlerine bağlayacak olan hükümetinde 19 yıllık sözü olan Aksaray-Ulukışla Demiryoluna en kısa zamanda başlanarak zaman geçirilmeden bitirilmesinin sağlanması.

  İlimizin merkez ilçesi ile birlikte komşumuz Şereflikoçhisar’la  güzergahta bulunan Kulu, Cihanbeyli, Haymana, Ulukışla, Ereğli ve Altunhisar ilçelerinin de can damarı olan etrafındaki tesislerde 75 bin kişiye ekmek veren 15000 çalışan bulunan E. 90 Karayolunun Ankara-Niğde Otobanından 5 Şubat 2017  günü dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan onaylı güçlendirme  çalışmalarının zaman geçirilmeden gerçekleştirilmesi.

SAĞLIKTA ÇÖZÜM YENİ DEVLET HASTANESİ 7/24 ÇALIŞAN YETERLİ DONANIMLI SEMT POLKLİĞİNDE

    Bir zamanlar özel hastanelerle çevre illere giden hastaları milimize olan ilimizde Eğitim ve Araştırma hastanesinde bir türü yeterli seviye çıkartılamayan hekim sayısı.

  Mevcut hekimlerinin ekseri sinin öğretim görevlisi olmalarıyla muayene ettikleri hasta sayısını 3’de  iki oranında azaltmaları nedeniyle biriken hastaların sağlığa ulaşmalarında büyük sıkıntılar oluşturdu.

   Bu sıkıntıların milimize edilmesinin çaresi zaman geçirilmeden eski SSK hastanesinin atıl vaziyetteki binasında bir devlet hastanesinin açılması.

    Eğitim ve araştırma hastanesine bağlı semt polikliniklerinin sayısının buraya müracaat edenlerin röntgen ile laboratuvar ihtiyaçlarını karşılayacak donanıma  sahip yenilerinin ilave edilmesi

   Dekanı atanan Diş Hekimliği Fakültesinin ASÜ Eğitim ve Araştırma hastanesindeki gibi vatandaşa hizmet verecek şekilde eğitime başlamasının sağlanması.

  Zaman geçirilmeden sağlıkta 3. kaz ayağı olan Eczacılık Fakültesinin de planlanmasına başlanılması.  İlimizin coğrafi konumunda gelen avantajının da kullanılarak her yönüyle sağlık merkezi olmasının sağlanması,.

    Tüm yer altı ve üstü zenginliklerinin tespiti, bunların aidiyetlerinin tesciliyle bu sahip olduklarımızın ilimiz, bölgemiz ve ülkemi insanlarının  hayat standardının  yükseltilmesinin sağlanması için kendilerinden maksimum şekilde faydalanılmasının sağlanması gerekir.” dediler.(Haber araştırma, bilgi ve belgelerle fotoğraflar Gazeteci Ali Genç arşivi)