Menü
AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, "Suriye´nin kuzeyindeki, Afrin´deki, Kobani´deki, Ayn el-Arap´taki terör grupları, ülkemizi taciz ediyor, saldırıda bulunuyor. Şunu herkes iyi bilmelidir, Türkiye´ye karşı yapılacak her türlü saldırı, ister içeriden olsun ister dışarıdan olsun, misliyle karşılık bulacaktır. Bu ülkenin huzurunu bozanlara asla fırsat verilmeyecektir." dedi.
Yıldırım, partisinin Atatürk Spor Salonu´nda düzenlenen Aksaray 6. Olağan İl Kongresi´nde yaptığı konuşmada, 2019 seçimlerinde AK Parti´nin yeni bir destan yazacağını belirtti.
"Referandumda katkısı olmayanlar, evete karşı hayır kampanyasında, yalan dolanda sınır tanımayanlar daha bugünden 2019 cumhurbaşkanlığı seçiminde yanlarına yandaşlar arıyorlar." ifadesini kullanan Yıldırım, ülkeyi 2023, 2053, 2071 hedef ve vizyonlarına taşıyacak kadroların belli olduğunu, milli ve yerli kadrolar olduğunu dile getirdi.
Yıldırım, "dışarıdan emperyal güçlerin yönlendirmesiyle Türkiye´ye gelecek inşa edecek kadroların" asla ve asla Türkiye´nin geleceğinde söz sahibi olamayacaklarını, çünkü bu milletin terörden çok çektiğini vurguladı.
AK Parti´nin, 22 Mayıs 2016´daki kongresinde millete bir söz verildiğini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"Kongremizde dedik ki, Millet rahat olsun. Terörü Türkiye´nin gündeminden düşüreceğiz. Teröre karşı devletin yanında yer alan vatandaşlarımızla birlikte elhamdülillah terörü, Türkiye´nin gündeminden çıkarıyoruz. Unutmayalım, dış güçler, emperyalistler ülkemiz üzerindeki emellerinden hiç vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler. Daha bugün iplerini ellerinde tuttuğu Suriye´nin kuzeyindeki, Afrin´deki, Kobani´deki, Ayn el-Arap´taki terör grupları, ülkemizi taciz ediyor, saldırıda bulunuyor. Şunu herkes iyi bilmelidir. Türkiye´ye karşı yapılacak her türlü saldırı, ister içeriden olsun ister dışarıdan olsun, misliyle karşılık bulacaktır. Bu ülkenin huzurunu bozanlara asla fırsat verilmeyecektir."
- "Terörle mücadelemizi daha da etkili hale getirdik"
Terörün, içerideki iş birlikçilerinin, fırsat buldukça karanlık planlarını hemen devreye soktuklarına dikkati çeken Yıldırım, "İşte 15 Temmuz, o işbirlikçilerle hareket ettiler. Ne oldu? Devlet-millet el ele beraber olduk, hainlere hadlerini bildirdik. O gece Aksaray meydanlardaydı. O gece 7´den 70´e millet meydanlara indi. Hemen arkasından terörle mücadelemizi daha da etkili hale getirdik. Terör nerede yuvalandıysa, hangi delikteyse, hangi indeyse üzerine gittik ve inlerinde imha ettik." şeklinde konuştu.
Güneydoğu´daki terörle mücadeleye en büyük desteği veren vatandaşlara teşekkür eden Yıldırım, hainlerin içlerine sızmasına izin vermedikleri, provokasyonlara meydan vermedikleri için vatandaşlara ayrıca şükranlarını dile getirdi.
- "Suriye´de terör yapılanmasına izin vermeyeceğiz"
Terörün bir sonuç olduğunu belirten Yıldırım, terörün arka planında karanlık emellerin bulunduğunu söyledi.
Yıldırım, Türkiye´ye düşmanlık edenlerin heveslerinin mutlaka ve mutlaka kursaklarında kalacağını ifade ederek, "Bunun için birbirimizi daha çok seveceğiz, birbirimize daha çok kenetleneceğiz. Bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, birlikte Türkiye olacağız. Suriye´de terör yapılanmasına izin vermeyeceğiz. Türkiye´nin ve vatandaşlarımızın güvenliğine yönelik tehdit nereden gelirse gelsin anında karşılık vereceğiz." açıklamasında bulundu.
Türkiye´nin terörle mücadelesinin küresel barış için olduğunun altını çizen Yıldırım, şöyle konuştu:
"Türkiye´nin emniyeti, Türkiye´nin barışı aynı zamanda Suriye´nin, Irak´ın, bütün komşularımızın barış ve kardeşliği demektir. Bizim dış siyasetimizin istikameti dostluktur. Ankara ne kadar güvenliyse New York da Paris de Londra da aynı şekilde güvenlidir. Çünkü küresel terör, sınır tanımıyor. Teröre karşı mücadele etmek bütün devletlerin ortak sorumluluğudur. Bugün hala terör örgütleri üzerinden ülkelere operasyon çekme gayreti vardır. Suriye´deki PYD, YPG, PKK yapılanmasını destekleyen emperyalistler, bu bölgede gözyaşının, acıların son bulmasını istemiyorlar. Terör örgütlerini ülkelerinde barındıranlar bu yanlıştan bir an önce dönmeli ve gereğini yapmalıdır."
- "ABD yargıçları adeta Feto elemanlarının neredeyse güdümüne girmiş"
Yıldırım, Amerika´daki Hakan Atilla davasına ilişkin, "Bugünlerde Amerika´da bir dava görülüyor. Komik bir dava. Komik olduğu kadar hukuki dayanaktan da yoksun bir davayı hep ibretle izledik. ABD yargıçları adeta Feto elemanlarının neredeyse güdümüne girmiş. Onların istediği gibi hareket ediyorlar. Sizin oyunlarınız bize sökmez. Kendi hukuk sisteminize verdiğiniz zararla kalırsınız." diye konuştu.
Türkiye´nin hukuk devleti olduğunu ve terörün her türüyle mücadele edebilecek kabiliyeti bulunduğunu vurgulayan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, en vahşi terör saldırılarında dahi hukukun içinde kalarak mücadeleyi veren ender ülkelerden biridir. Bize tuzak kurmaya çalışanların bu tuzakları, er geç başlarına geçecektir. Bütün bu maksatlı girişimler, Türkiye´nin 2023, 2053, 2071 hedef ve vizyonuna yürümesine engel olamayacak. Hain darbe girişimine rağmen Türkiye, geçtiğimiz yılda ihracatta bir rekora imza attı. 157 milyar doların üzerinde bir ihracat gerçekleştirdik. Türkiye, büyümede üçüncü çeyrekte dünyanın bir numarası oldu. Türkiye´ye de birinci olmak yakışır."
2017´nin, yüzde 7´nin üzerinde bir büyümeyle tamamlandığını aktaran Yıldırım, bu büyüme oranıyla Türkiye´nin bir kez daha en gelişmiş 20 ülke arasında, "en hızlı büyüyen ekonomi" olmayı başardığını belirtti.
- "Büyüme son süratle devam ediyor"
Yıldırım, Türkiye´nin büyüme hızının 2018´de de aynı şekilde sürdürüleceğini ifade etti. Darbe sonrası değerlendirme kuruluşlarının ardı ardına Türkiye´nin notunu düşürdüklerini anımsatan Yıldırım, "Ama ne oldu? Uluslararası kuruluşlar, baktılar ki Türkiye aldı başını gidiyor, büyüme son süratle devam ediyor, tekrar düzeltmeye başladılar. Bir düzeltme oldu, olmadı; ikinciyi, üçüncüyü yaptılar, yine de tutturamadılar. Tutturamazlar çünkü Türkiye, üreten bir ülke. Türkiye, kalkınan bir ülke. Türkiye, kendi dinamiklerine, değerlerine sahip olarak geleceğini inşa eden bir ülke." dedi.
Başbakan Yıldırım, şunları kaydetti:
"Türkiye ekonomisi çok şükür, bütün badirelerden geçmemize rağmen aynı şekilde büyümeye, güvenilir ekonomilerden biri olmaya devam ediyor. Demokrasimiz, geliştikçe ekonomimiz de büyüdü. 15 yıl boyunca 80 milyon vatandaşımızın her birinin gurur duyacağı bir ülke olmak için, bir Türkiye inşa etmek için gece gündüz çalıştık. Çok önemli mesafeler kat ettik. Daha geçtiğimiz günlerde yeni bütçemizi yaptık. 2002´den bu tarafa yıllık bütçemizi altı kat büyüttük. 2002´de 120 milyar bütçemiz vardı. Şimdi 763 milyar bütçemiz var. Yani bugün Milli Eğitim Bakanlığı bütçemiz bile 2002´deki bütçemizden daha büyük. İşte Türkiye´nin nereden nereye geldiğini bu rakamlar gösteriyor."
