Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulunda (SBMYO) “Nezaket 101 Etkinliği” ismi verilen ve genel amacı nezaket ve geri dönüşüme dikkat çekmek olan bir program düzenlendi.
- Etkinlik, Çevreye ve İnsana Saygı Anlamında Çok Değerli -
Aksaray Belediyesi iş birliğinde yapılan etkinlik kapsamında okul içerisindeki duvarlara nezaket konulu resimler çizilerek farkındalık ortamı oluşturuldu, geri dönüşümle değerlendirilen ürünler sergiye açıldı ve sıfır atık konusunda bilgilendirme stantları kuruldu.
Etkinliğe katılan ASÜ Rektörü Prof. Dr. Alpay Arıbaş ve Aksaray Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Yoldaş, duvarlara işlenen nezaket temalı resimleri inceleyerek, geri dönüşümle yeniden kullanıma kazandırılan ürünleri ve öğrencilerin sıfır atık konusunda açtıkları bilgilendirme stantlarını gezdi. Aksaray Belediyesi başta olmak üzere; AKMEK’e, Aksaray Belediyesi Kadın Aktivite Merkezlerine ve etkinlikte emeği geçenlere teşekkür eden Rektör Arıbaş, nezaket ve geri dönüşüm konularına aynı tema üzerinden dikkat çekilmesinin anlamlı olduğunu belirtti. İnsanlar arası ilişkilere, sevgiye, hoşgörüye, merhamete, adalete ve yardımlaşma konularına vurgu yapan Arıbaş, “Bu değerlerden uzaklaşmamak, çevre konusunda daha hassas olmak gerekiyor. Hem çevreye saygı hem insana saygı anlamında etkinlik çok verimli oldu. ‘Hangi konularda eksiğimiz var? Nezaket ve çevre anlamında daha farklı ne yapabiliriz?’ gibi sorulara cevap bulduk” diye konuştu.
- Özdemir: Daha Çok Gönül Tamircisine İhtiyacımız Var -
Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Şefik Özdemir ise çevre ve geri dönüşüm konusunda bir farkındalık oluşturmak arzusuyla, içerisinde nezaketin de olduğu temiz bir gelecek inşa etmek adına bu etkinliği düzenlediklerini söyledi. Kelam Sayar’ın “Başı Sınuklar İçin Kılavuz” kitabına dikkat çekerek nezaket konusunda değerlendirmelerde bulunan Özdemir, “Dünyanın daha fazla başarılı insana ihtiyacı yok. Daha çok hikâye anlatıcısına, daha çok barış gönüllüsüne, gönül tamircisine ve sevgi taşıyan insanlara ihtiyacı var. Dünyayı daha yaşanılası ve insancıl kılacak ahlaki cesareti gösterebilecek insanlara ihtiyacı var. Biz tıkır tıkır işleyen bir düzen istiyoruz. Hayatımızda arıza istemiyoruz. Konforumuzdan ödün vermiyoruz. Ekrandan üzülüyor, ekrandan mutlu oluyoruz. Ekrandan Filistin’deki vahşeti, şehit haberlerini izlerken üzülüyoruz, o kanalı değiştirdiğimiz anda Filistin’i ve şehitlerimizi unutarak bambaşka bir ruh haline bürünebiliyoruz! Bu bağlamda biz de okulumuzun duvarlarının bir kısmını sürekli oynayan ekranlar haline getirmeye gayret gösterdik. O duvarlara her baktığımızda aklımızda ve gönlümüzde güzel şeyler yankılansın istedik” dedi.
- “Biz, Münakaşada Bile Kaba Davranışlar Olmasın İstiyoruz” -
Temel amaçlarına dair bilgiler de veren Doç. Dr. Özdemir, şöyle devam etti: “Biz istiyoruz ki; kurumumuzdaki herkes -hem kurumda hem de toplumsal alanda- selamlaşırken, oturup kalkarken, iş yaparken, bir şey danışırken, yardım ederken, hatta münakaşaya girdiğinde bile yapmacık ve kaba davranışlar sergilemesin. Çevresini rahatsız etmesin. Çevreye kötülük yapmasın. Çevreye kötülük yapmanın tüm canlılara kötülük yapmak demek olduğunu bilsin ve savunsun. Çevrenin bize emanet olduğu biliciyle çevreyi korumanın, tekrar onarmanın, tekrar imar etmenin yollarını arasın. Bilgi toplumu olarak nitelendirilen bir dönemin içerisinde yaşıyoruz. Bu dönemde akıl almaz bir değişim ve dönüşüm var. Bu dönüşümde en kilit rollerden biri de internetin keşfidir. İnternetin keşfinden sonra üretilen bilgi binlerce yıldır üretilen bilgiden çok daha büyüktür. Bu alanda uzman kişiler, gelecek yüzyılda 20 bin
yıllık bir ilerleme kaydedileceğini öngörüyor. Elbette ‘Türkiye Yüzyılı’ olması hasebiyle ekonomik ve teknolojik düzende en önde olabilmek için çok çalışmalıyız. Ancak yeni tarz sosyal hayat ve çevresel düzenin, en az ekonomi ve teknoloji kadar önemli olduğunu gözden kaçırmamalıyız.”
Etkinlik, yapılan konuşmaların, organizasyona katkı verenlere plaket takdimlerinin ve sergi alanlarının gezilmesiyle tamamlandı.