Yıllarca yapılan sayısız ikazlara rağmen sürgünden de kurtarılmayan ve koruma altına da alınamayan Aksarayın Selçuklulardan kalan Anadolunun en önemli şifahanesinin son duvarı da rant hırsıyla yıktırılarak yok edildi!!!
Engizisyon taassubuyla Avrupada Akıl hastalarının içindeki Şeytanların çıkartılması için canlı çıra olarak yakılırlarken bizim medeniyetimiz tarafından bu hastaların su ve musikiyle tedavi edildiği Aksaraydaki Anadolunun en önemli şifahanesi, tımarhanesi ve Bimer hanesi yıllarca yapılan sayısız ikazlara rağmen koruma altına alınmadığından son duvarının da rant hırsıyla yıktırılmasıyla yer yüzünden tamamen kaldırıldı.!!!
EVLADIMI KAYBETMİŞ GİBİ ÜZÜNTÜDEN KAHROLDUM
Yukarıdaki ara başlık 2005 yılında yaptığı haberle Aksaray Şifahanesinin Anıtlar Kurulu tarafından tescil edilmesini sağlayan ve o günden günümüze kadar bu konuda yaptığı sayısız haber ve yazdığı köşe yazılarının yanında bire bir görüştüğü yetkililere bu ata yadigârımızın korunmasını isteyen Gazeteci-Yazar Ali Gençe ait.
Gördüğü manzara karşısında kahrolduğunu tepesinden kaynar su döküldüğünü belirten Ali Genç 2005 yılında Aksaray Şifahanesi,Ilısudaki yer yüzünde literatüre girmiş ikinci bir eşi olmayan harçsız köprü ve yine yer yüzünde ikinci bir eşi bulunmayan Memeli kaya ile ilgili yazdığım haberin ardından dönemin Kültür ve Turizm Müdürü Hamza Zengin beni arayıp Şifahanenin yerine sordu.
Yeri tarif etmemin ardından Arkeologlar tarafından yapılan incelemenin ardından hazırlanan dosyaya gereğince Ilısu daki köprü ile birlikte ata yadigarımız Şifahanenin de Anıtlar kurulunca tarihi eser olarak tescil ettirilip imar paftasına da işlenildiğini dönemin Aksaray Müzesi müdüründen öğrendim.
O zamandan günümüze kadar bu ata yadigarımızın korunması için yetkililerle yaptığım birebir görüşmelerin yanında 23.10.2010 Cumartesi günü DİKKAT!, DİKAT ! AKSARAY ŞİFAHANESİ YOK OLUYOR!!!balığı altında yazdığım köşe yazımda; Bu çağrının 1. muhatabı Aksaray Valisi Orhan Alimoğlu ve Belediye Başkanı Nevzat Paltadır.!!!
Anadolunun en eski ve en önemli Şifahanelerinde olan ve Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalının Abideleri ve Kitabeleriyle Aksaray Tarihi kitabının 1. cildinin 1001 ve 1002. sayfasında verilen bilgiden Sultan Kılıç Aslan tarafından yapıldığı kanaatine varılan hastane Selçuklu döneminde Akıl hastalarıyla birlikte ve diğer hastaların muzdarip olduğu on binlerce hastanın şifasına vesile olmuş.
Yine bu kaynaklarda verilen bilgilere göre bu tedavi merkezi Osmanlı döneminde de hizmetine devam ettiği padişahlar adına tutulan tımar defterlerinde buluna bilgileri araştıran tarihçiler tarafından yazılan eserlerde ve Evliya Çelebi başta olmak üzere Aksaraya gelen Türk,Müslüman ve gayri Müslim seyyahların seyahat notlarında belirtiliyor.
Yine çocukluğumdan beri görüştüğüm tüm tarihçiler ve bu konuda okuduğum kitaplarda verilen bilgiye göre bu Bimer Hane/Şifahane veya Tımarhanede diğer hastalar hastalıklarına göre bulunan tedavi yöntemleriyle tedavi edilirken akıl hastaları ise ilaçların yanı sıra musiki ve su sesiyle tedavi edilirlerken o dönemde Avrupada akıl hastaları içlerine şeytan girdiği gerekçesiyle Meydanlarda ailelerinin gözleri önünde diri,diri yakılıyordu.
Bu güzel tedavi merkezi o dönemde Aksaray ın neredeyse tepesi sayılabilecek bir yerde havadar,sivri sinek ve diğer zararlılardan uzak bir yerde kurulmuş.
Aksarayı ziyaret eden Evliya Çelebide dahil tüm Seyyahların Aksarayla ilgili notlarında hakkında bilgi verilen hakkında teferruatlı bilgi verilmeyenlerinde bile isminden bahsettikleri bir mahallemize de 900 yıla yakın ismini veren şifahanenin hali içiler acısı.!!!
BEN YAZINCA TARİHİ ESER OLARAK TESÇİL EDİLDİ!!!
Daha önce yazdığımı yazılarımda da belirttiğim gibi 1861-89 yılları arasında toplam olarak 115 yıl Niğde iline bağlı ilçe olarak yeryüzünden silinmemiz
Vilayet olmamızın üstünden ise 21 sene geçmesine rağmen gelip geçen Vali ve diğer yetkililerin Aksarayın sahip olduklarının tamamının veri tabanını oluşturmamaları nedeniyle bu güzel eser de bundan dolayı Tarihi eser olarak tescil bile edilmemişti.
Ilusu da ki eşi benzeri dünyada olmayan harçsız köprü ile birlikte yazarak gereğinin yapılmasını diledim.
Bu iki eserle ilgili yazdığım yazıların ardından dönemin Aksaray Valisi,şu anki Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş un talimatıyla O zamanki İl Kültür ve Turizm Müdürü Hamza Zengin tarafından yaptırılan çalışmayla Ilısu köprüsüyle birlikte Şifahanenin harabesi de tescil ettirildi.
OSMAN ERTUĞRUL ŞİFAHANEYİ BİN YILDIR ADINI
VERDİĞİ MAHALLEDEN SÜRGÜNE GÖNDERDİ !!!...
10 asra yakın hastalara şifa dağıtmaya vesile olan Aksaray Şifahanesinin, Bimer Hanesinin ve Tımar Hanesinin çağrısı yazının girişinde de belirttiğim gibi Vali Orhan Alimoğlu ve Belediye Başkanı Nevzat Paltaya öncelikle 10 asırdır kendi adını taşıyan mahallenin sınırlarının değiştirilerek kendisinin Şeyh Hamit Mahallesine sürgün edilmesi ayıbının ortadan kaldırılarak yeniden kendi ismiyle anılan mahalleye iadesini istiyor.!!!
İkincisi şu anda tek duvarı kalmış olan halinin daha da kötüleşmemesi,yani tamamen yok olmaması için kendisinin koruma altına alınmasını ,ardından ise tanıtım broşürlerine konarak günümüz gezginlerine hizmetlerinin anlatılabilmesi için kendisinin ziyaret edilmesinin sağlanmasını istiyor.
Ben elçiyim elçiye zeval olmaz.
Şifahanenin kendisini ziyarete gittiğimde hal diliyle bana anlattığını ve isteklerini bende size iletiyorum.!!!
İster gereğini yapın isterseniz yapmayın.
O sizin meseleniz.Hak doğrunun yapılması dileğiyle.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun. diye belirtmemin üstünden 4 yıl 3 aydan fazla zaman geçti.!!!
HALUK BAŞKANDANDA ŞİFAHANEMİZİN SÜRGÜNDEN KURTARILMASINI İSTEDİM!!!
Haluk Başkanın göreve seçilmesinden sonra24.04.2014 Perşembe günü *1000 YILLIK ŞİFAHANEYİ SÜRGÜNDEN KURTARIN!!! başlığı altında yazdığım köşe yazımda ise;
Tarihin Şanlı başkenti,Zaferler ve iyi insanların diyarı Aksarayımızın Şanlı tarihimizin Şanlı Devleti Selçuklunun Başkenti iken Azerbaycan dan getirilen Bilim erbabı ve mimarlar tarafından yapılan hanlar,hamamlar,köprüler,imaretler,medreseler, camiler ve en önemlisi de bu günkü yazımıza konu olan Şifahanesiyle Anadolunun gıpta edilen en modern bir şehri olmuştu.
Bu güzel şehre kötü kişilerin girmesi yasaklanarak devletin yazlık ve askeri payitahtı olmuştu.
O dönemde yapılan ve birçok tevatür bilgide belirtildiği gibi akla gelen tüm maddi ve manevi hastalıkların tedavi edildiği Havadar Kırcı(Kırca) mahallede hizmete açılan Bimarhane,Tımarhane ve Şifahane ismiyle anılan hastanede çeşitli ilaçların yanında hastalar musiki ve su ile de tedavi ediliyordu.
TÜM OSMANLI YAZICI DEFTERLERİNDE KENDİSİNDEN BAHSEDİLİYOR
Aksaray tarihinde verilen bilgilerde tahta geçen tüm Osmanlı Padişahları tarafından tutulan defterlerde verilen bilgilerde adını verdiği mahalleden ve kendisinden bahsedilen Aksaray Şifahanesi Cumhuriyet dönemindeki geçmişin retti çerçevesinde kaderine terk edildiğinden, hatta birçok duvarı çeşitli maksatlar için yıktırıldığından veya yıktırılmasına göz yumulduğundan yok olmayla karşı karşıya gelmiş.!!!
ISRARLI YAZILARIMLA ANITLAR KURULU TARAFINDAN TESÇİLİ YAPILARAK BELEDİYE İMAR PAFTASINA TARİHİ ESER OLARAK İŞLENDİ!!!
Hamza Zenginin İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü dönemindeki ısrarlı haberlerim ve köşe yazılarımın ardından benim bilgilerim ve gösterttiğim yerde Müze tarafından yapılan çalışmayla yine o dönemde yeryüzünde literatüre giren ikinci bir eşinin bulunmadığını ısrarla belirttiğim Ilısu Beldemizdeki harçsız 1000 yıllık kemer köprü ile birlikte Konya tarihi eserler ve anıtlar kurulunca tescil edilerek imar paftasına işlendi.
Şu anda yeryüzünde tek bir duvarı kalan ve bu duvarı da ilgisizlik nedeniyle inşaat molozlarıyla perdelenen şanlı tarihimizin ve şanlı Başkentliğimizin eseri birde üstüne üstlük suç işlemiş gibi sürgüne gönderildi.!!!
Osman Ertuğrulun Belediye Başkanlığı döneminde uygulamayı yapanların bilgisizliği nedeniyle Şifahanenin bulunduğu yer 1000 yıldır ismini verdiği mahallenin sınırlarının değiştirilmesiyle Şeyh Hamit Mahallesine sürgün edildi.!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
ŞİFAHANEMİZ 12 YILLIK HAKSIZ SÜRGÜNDEN KURTARILARAK RESTORE EDİLİP SAĞLIK MÜZESİ HALİNE GETİRİLSİN!!!
Ahde vefanın ve tarihi geçmişimizin günümüze kazandırılması ve tarihteki sağlık merkezi konumumuzun tescili için bu ata yadigârı şifahanemizin sürgününün kaldırılarak yeniden ismini verdiği mahalle sınırları içine alınması.
Önünde bulunan kendisini ana yoldan geçenlerden gizleyen Avukat Mehmet Zeki Müftüoğlunun evinin bedeli mukabili alınarak yıkılıp bu eserimizin önünün açılmasından sonra restore edilerek sağlık müzesi olarak hizmet vermesinin Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı Bey tarafından sağlanması dileğiyle.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.diye belirttim.
HEMEN YETKİLİLELERİ ARAYARAK KENDİLERİNİ BU KATLİAMDAN HABERDAR ETTİM
Aksaraya gelenlere tarihi yerlerimizi gezdirirken mutlaka diğer tarihi eserlerimizle birlikte Şifahanemizi de göstertmenin yanında fırsat buldukça da uğrayarak kontrol ediyordum.
1 Ocak akşamı o civarda oturan amcamın oğlu Kamber ağabeyi bizim evimize getirmek için gittiğimde gördüğüm manzara karşısında kelimenin tam anlamıyla şok oldum.
Tepemden kaynar sular dökülmüş gibi yerime yığıldım.
Gördüğüm manzara karşısında evladımı yitirmiş gibi üzüntümden kahroldum.
Epeyce o şekilde kaldıktan sonra İl kültür ve Turizm Müdür Vekili Mustafa Doğan, Belediye Başkan Yardımcısı Güven Kemerkayayı,Tarihçi Mustafa Fırat Gülü arayıp bilgi verdim.
2 Ocak günü ise Ak Parti il başkanı Abdul Kadir Karatay, MHP il başkanı Ayhan Erel,Tarihçi Dr Kürşat Solak,68 Aksaray Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Ragıp Südemen,Aksaray Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Celil Acar ve bir çok meslektaşımı aradım.
Aksaray Gazeteciler ve Yazarlar Cemiyeti Başkanı Celil Acar, Tarihçi Mustafa Fırat Gül ve oğlum Yunus Şammas la yeryüzünden kaldırılan bu ata yadigârının yerine giderek incelemede bulunduk.dedi.
TARİHİ KATLEDİLENLERE HAK ETTİKLERİ CEZA VERİLEREK YENİ KATLİAMLARIN ÖNÜNE GEÇİLSİN!!!
Bu katliamı hiçbir zaman hak etmediğimizi belirten vatandaşlarımız Şifahanenin başına gelen katliamın başka eserlerimizin başına gelmesi Vali Şeref Ataklı,Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı ve diğer yetkililer tarafından öncelikle bunu yapanlar tespit edilerek en ağır para ve diğer cezalara çarptırılmaları sağlanmalı.
Sıcağı sıcağına şifahanenin sürgünü ortadan kaldırılarak zaman geçirilmeden temelleri bulunarak Haluk Başkanın bu ata yadigarımızı eski durumuna getirecek çalışmaya başlamalı.dediler.(Haber Araştırma ve Fotoğraflar Gazeteci-Yazar Ali Genç