Tarih: 29.10.2014 00:00
Aksaray Tarihi Gün Yüzüne Çıkıyor
1831-1841 yılları arasını kapsamakta olan Aksaray Kazası Nüfus Defterleri, Aksaray Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necmettin Aygün öncülüğündeki öğretim üyeleri tarafından Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nden temin edilip, Osmanlı Türkçesinden günümüz Türkçesine çevrilerek yayına hazırlandı. Aksaray’ın son 300 yılının sosyal, iktisadî ve kültürel yapısına dair nadide bilgilerin yer aldığı eser okuyucularıyla buluşmaya hazır. Konuyla ilgili bilgiler veren Aygün şunları söyledi;
“Nüfus, toplumun kalkınmasına tesir eden en büyük faktörlerdendir. Nüfusun artması veya azalması ile nüfus ve üretim ilişkisi savaşların ve tarihi olayların bazen sebepleri bazen da sonuçları arasında yer almıştır. Nüfus sayımları, bir toplumu meydana getiren fertlerin sayı, cinsiyet, yaş, meslek, dil, din ve öğrenim durumlarını ortaya koyduğundan devlet ve toplumun planlı bir şekilde idaresinin yanı sıra toplumların sosyolojik, ekonomik ve tarihî yönlerini araştırmak, sosyal tarihlerini yazmak için oldukça önemlidir. Osmanlı Devletinin merkezi konumda yer alan başkent İstanbul gibi bazı büyük şehirler hakkında günümüze kadar birçok araştırma ve inceleme eseri yayımlanmış olmakla birlikte, Aksaray gibi Osmanlı başkentinden uzakta kalan yerleşimlerin sosyal ve ekonomik tarihine ait araştırmalar bir hayli yetersizdir. Bu bağlamda Osmanlı Devleti taşrasının sosyal ve ekonomik örgütlenmesinin tarihsel olarak araştırılmasında nüfus defterleri arşivsel kaynaklar arasında öne çıkmaktadır. İçeriği açısından ele alındığında geçmişten günümüze ulaşmış bu nitelikte arşiv kaynaklarının yok mesabesinde olduğu söylenebilir. Basıma hazırladığımız nüfus defterleri 1831-1841 tarihleri arasını, yani yaklaşık 10 yıllık kayıtları kapsamaktadır. Bu defterler, Osmanlı Devletinin kuruluşundan itibaren tutulmuş olan ve Tahrir Defterleri olarak bilinen defterlerden farklı özellikte olan defterler olmalarıyla önem taşımaktadır. Tahrir Defterleri genellikle vergi amaçlı olarak tutulmuşlardır. Tahrirler vergi veren veya devlet adına bir görevi yürütme yetkisine sahip olan kimseler hakkında bilgi vermekte iken, yayına hazır hâle getirdiğimiz Aksaray Nüfus Defterleri daha modern nüfus sayımları olma özelliği taşımakta olup üretenden tüketene, şehirliden köylüye, göçebeden yerleşiğe kadar toplumun tüm kesimleri hakkında muhtelif bilgiler ihtiva etmektedir.
Askerî işlevini tamamlamış olan Yeniçeri Ocağı’nın 1826 yılında kaldırılmasıyla birlikte, savaşacak asker ihtiyacı eksikliği doğmuş ve bu amaçla Asakir-i Mansure-i Muhammediyye ordusu kurulmuştur. Asker açığını gidermek ve imparatorluk genelindeki asker altına alınacak potansiyel erkek nüfusunu belirlemek için ilk kez 1831 yılı başlarında, İmparatorluk genelinde nüfus sayımı yapılmasına karar verilmiştir. II. Mahmud'un, öncelikle ehl-i İslâm ve reayânın sayısının tespit edilmesini istediğini ve sayıma öncelikle Karaman'dan başlanılmasını emrettiği bilinmektedir. Bu emrin akabinde de hiç zaman geçirilmeden Aksaray’ın da içerisinde bulunduğu coğrafyanın sayımı yapılmıştır. Dolayısıyla 1831 yılı başlarından itibaren yaklaşık 10 yıllık süreçte, Aksaray kazasının da içerisnde bulunduğu İmparatorluk genelindeki tüm eyaletler, sancaklar ve kazalarda nüfus sayımları yapılmıştır. Bu sayımlar neticesinde İmparatorluğun Anadolu kesiminde 2.5 milyon, Rumeli kesiminde ise 1.5 milyon olmak üzere toplam 4 milyon erkek nüfusun olduğu tespit edilmiştir (Hicaz gibi imtiyazlı bazı eyaletler sayım dışında tutulmuştur). Bu sayımlara ait defterler günümüzde İstanbul’da Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde muhafaza edilmektedir. Basıma hazırlanan bu defterler erkek nüfusu tespite dönük nüfus sayımları olsalar da, defterlerde kayıt altına alınan muhtelif türdeki bilgiler toplumun sosyal ve ekonomik yönüne işaret eden birçok veriyi ihtiva etmeleriyle dikkat çekmektedir. Bu defterlerde merkez kazaya bağlı mahalleler ile köylerde görev yapan muhtar ve imamlar gibi görevlilerin yanı sıra köy ve mahallelerdeki ileri gelenler (a’yan ve eşraf) hakkında da emsalsiz bilgiler bulunmaktadır.
1831 yılının ilk aylarında başladığı anlaşılan Aksaray’ın ilk nüfus sayımı işinin, bir kaç ay sonra baharda (Mart-Nisan) tamamlandığı; mükerrer sayımların ise 1840’lara kadar devam ettiği söylenebilir. O dönemde fotoğraf makinesi henüz icat edilmediğinden erkek nüfus kaydedilirken fizikî görüntüye dayalı bazı tanımlamalara başvurularak (uzun boylu, kısa boylu, gür sakallı, aksakallı, kır sakallı, a’ma, topal vb) veya sülâle isimleri öne çıkarılarak nüfus kaydı tamamlanmıştır. Bu defterlerin en önemli özelliklerinden biri aile (sülale) tarihi araştırmaları için başvurulabilecek tek ve en önemli kaynaklar olmalarında yatmaktadır. 1831 yılının başlarında yapılan bu sayımlar toplumdaki bütün unsurları ifa etmekte oldukları görevler veya meslekler (çiftçi, rençber, koyuncu, kalaycı, terzi, nalband, demirci, kasap, bakkal, eskici, muhtar, imam, muallim-i sıbyan, talebe, tekyenişin, müderris, nakibüleşraf, kâtib, sipahi, çoban, çiftçi çırağı, tüccar, çerçi vb) ile birlikte kayıt altına almıştır. Ayrıca Ağa ve Bey gibi unvanlar taşıyan bazı ailelerin geçmişteki sosyal ve ekonomik pozisyonlarını görmek mümkün olmaktadır. Bahsi geçen Aksaray Nüfus Defterleri, Aksaray kazanın muhtelif mahallerine, muhtelif zamanlarda gelip yerleşen ve yine Aksaray’ın muhtelif mahallerinden çeşitli sebeplerle ayrılarak göç eden aileler hakkındaki kayıtları da gözler önüne sermektedir. Bu bilgiler haricinde ele alınan nüfus defterleri sayesinde Aksaray’ın mahalle ve köylerindeki toplam nüfusu görmek ve bu nüfusa göre hangi mahalle veya köyün insan yaşamı için daha fazla iskâna uğramış olduğunu belirlemek mümkün olmaktadır. Yine bu defterler sayesinde bazı yer (mahalle, köy, mevki vb) isimlerinin orijinal, arkaik yazımlarını tespit etmek mümkün olmaktadır. Daha nice eşsiz bilgiyi ihtiva eden bu çalışmanın Aksaray’ın son üç yüz yılı için vazgeçilmez en önemli kaynak olduğunu bir kez daha belirtmek isterim. İki yılı aşkındır üzerinde çalışmakta olduğumuz bahse konu olan arşiv defterlerinin Aksaray’ın tarih ve kültürüne önemli katkı yapacağını, içerik açısından günümüze kadar yapılan akademik çalışmalar arasında İbrahim Hakkı Konyalı’nın meşhur “Aksaray Tarihi” adındaki eserden sonra ilk sırayı bu eserin alacağını rahatlıkla söyleyebilirim”.
Birçok araştırmaya kaynaklık edeceği aşikâr olan bu çalışma, çok kısa bir süre sonra kitap halinde basılıp Aksaraylı hemşerilerimizin takdirine sunulacaktır. Sayın Aygün bu çalışmaya harcadığı mesai ile şimdiden tüm Aksaraylıların sevgisini ve saygısını kazanmış görünmektedir.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —