15 Temmuz, ölümü yok sayarakkahramanca bir duruş sergileyen, şehitlik ve gazilik şerefine nail olanmilyonlarca Türk insanının şehitleriyle maşerî vicdana yazdığı millî bir destandır.
Milletimiz 15 Temmuz gecesi yüreğindeki imandan aldığı güçlü akşam güneş batarken başlayan darbe girişimini sabah güneşin doğuşuyla birlikte Asil Milletimizin üstün direnişi ile akamete uğratarak bir destan yazmıştır.
Cumhuriyetimizin milli iradenin üstünlüğü temeli üzerinde payidar olacağını 85 milyon hep birlikte 15 Temmuz gecesi bir kez daha ispatladık. 15 Temmuz gecesi; vatanı, devleti ve istiklali için kıyam eden, canı pahasına ülkesini; darbecilere, teröristlere ve işgalcilere teslim etmeyen Türk Milleti ülkesine, devletine, iradesine, hürriyetine nasıl sahip çıkılacağını gösterdik.
15 Temmuz’da milletimiz, millet olmanın devletine sahip çıkmakla mümkün olduğunu göstermekle beraber “ordu millet” sözünün manasının, milletin militarizmine değil ordunun milletliğine, milliliğine ve halka aitliğine, milletin emrinde olmasına dair olduğunu göstermiştir.
O gece inayetini esirgemeyen ve kullarının kalbinden korkuyu kaldıran Allah-u Teâlâ’ya sonsuz şükürler olsun. Milleti, vatanı, bayrağı uğruna canını veren tüm şehitlerimizle birlikte, 15 Temmuz gecesi kahramanlık destanı yazan, bağımsızlığımız, milli birlik ve bütünlüğümüz uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyorum.