Ak Parti Aksaray İl Başkanlığının 42. inci İl Danışma Meclisi Toplantısı Hizmetiçi Eğitim Enstitüsünde gerçekleşti. Toplantıda bazı partililer eteğindeki taşı dökerken teşkilatta ikili sesler yükselmeye başladı. Toplantının toparlayıcı ismi ise Belediye Başkanı Haluk Şahin oldu. Başkan Yazgı, herkesi sağduyuya davet ederken teşkilatta ikiliğin son bulması gerektiğini söyledi ve gerekirse taraf olup teşkilat içerisine fitne ve fesat sokulmasına izin vermeyeceğini belirti. Ak Parti İl Danışma Meclis toplantısında Hizmetiçi Eğitim Enstitüsünde gerçekleşti. Başkan Haluk Şahin Yazgı, danışma meclis toplantısında kürsüye çıkarak toplantıya katılan İlçe belediye başkanları ve ilçe teşkilat, belde belediye başkanlarının isimleri sıralayarak selamlama konuşmasına başladı. Belediye başkanlığı görevini yaklaşık 6 ay sürdürdüğünü kaydeden Başkan Yazgı, “6’ncı ayımızı bitirdik 7’nci ayımızın içerisine girdik. Yapmış olduğumuz faaliyetler var. Bu faaliyetlere geçmeden önce kısaca bir kendimizin hazırlamış olduğu bir slaytımız var. Onu size tanıtacağız ardından 6 ay boyunca yapmış olduğumuz faaliyetlerle sizi bilgilendireceğiz” dedi. Belediye Başkanı Yazgı, konuşmasının ikinci bölümünde il danışma meclis toplantısının istişare adına güzel bir imkân olduğunu kaydetti.  Ak parti hükümetinin ülkelerarası politikalarına da değinen Başkan Yazgı, “İl başkanları toplantısı Başbakanımızın ilk toplantısıydı. İlk toplantısında bizlerle görüşmeleri oldu. Toplantıda soru cevaplı kısımlar oldu. Orda önemli olan noktalardan bir tanesinde önümüzdeki dönemde kongre hazırlıklarımız olacak belde başkanları ilçe başkanları il başkanlarının seçimi olacak. 23. Şubatta bütün seçimler tamamlanmış olacak. Benim orda aldığım notlar vardı. Bunları sizlerle de paylaşmak istiyorum benimde bu konuda düşüncelerimi bilmenizi istiyorum. Bir işin başına getirilecek insan lider başkan hangi makamda olursa olsun o yeri ve konumu tamamıyla doldurması gerektiğine ben inanıyorum. Başbakanımız toplantısında söylemişti ehliyet, liyakat, sadakat, sadık olması gerektiğini ifade etmişti.  Ehliyet ve liyakat denilen şey bir işi yapabilmek için bir işte bir konuda ehil olmalı, o iş yapabilecek yeterliliğe sahip olmalı.  Ehliyet ve liyakat çok önemli o insanda bulunmuyorsa kabiliyeti bulunmuyorsa o işi yaptığında mutlaka eksiklikle olur. Mutlaka tamamlanmamış kısımlar olur. En önemlilerinden bir tanesi de sadık olması gerekiyor. Bu sadık olmayı bir parantez açarak söylemek istiyorum.  Sadık olmak demek benim anlayışıma göre davasına sadık olmak demektir. Yani şahsa sadık olmak yada bir guruba sadık olması değil. Bir gurubun yâda bir ekibin yanında durmak değil. Sadık olmanın anlamı davasına sadık olmak, davasına sadık olmak ne bu ifadeler kullanılıyor ama içi boşaltılıyor maalesef.  Ben Başbakanımızın söylediği ifadelerden çıkarttığı dan anlıyorum ki dava dediğimiz şey bizim peygamber efendimizden başlayan bir süreç.  Yani dava derken kastedilen şey aslında o. Yani şahsi çıkarı olmayan kendi menfaati olmayan bir sistem dava denilen şey aslında bu.  Buna da sahip çıkmak gerekiyor, sadık olmak gerekirken bir gurubu yada bir şahsın yada bir zümrenin yanında olmak demek değil. Davanın yanında olmak gerekiyor. Ben bunun altına bir şey daha eklemek istiyorum emanet bilincine sahip olmak bizim bu makamlara gelmemizde en büyük etkenlerden bir tanesi de halkımız vatandaşımız onların bize vermiş olduğu oylarla desteklerle buralardayız. Onlar bu oyları bizden alırsa bir başkası görev alır, bir başkası yapar. Dolayısıyla biz burada emanetçiyiz. Emanetçi olduğumuzun bilincinde olmalıyız. Belde başkanı da olsak, ilçe başkanı da olsak, il başkanı da olsak, belediye başkanı da olsak bulunduğumuz koltuklar geçicidir. Bir işi daha iyi yapanlara devredilir daha iyi olurun hesabını hep birlikte yapılır. Kim olursa olsun inandığı bir şey varsa ve bu inandığınız şey de şahsi değil, nefsi değil dava esası varsa bu işin içerisinde o zaman onun yanında ve onun yakınında olmak ve dim dik durmak gerektiğine inanıyorum. Dik durmadan her zaman kazanç olduğunu, dik durmayanların her zaman kaybettiğine inanıyorum. Ve her zaman görmüşümdür benim ilçe başkanlığım döneminde şu anki Başbakanımızın kuralları vardı ben ilçe başkanlığım ve şu anda Belediye Başkanlığımda bu kaide ve kurallara uymaya çalışıyorum. Faydasını gördüm ve sizlerle paylaşmak istiyorum Sayın Ahmet Davutoğlu daima misyon bilincine sahip olmak, öz güven sahibi olmak ilkeli olmak şahsiyetli olmak. Ben buraya geleceğim ama biri vekil olacak diye, ben burada olacağım. Biri belediye başkanı olsun diye ben burada olacağım. Burada bulunmam lazım böyle bir şey şahısçılıktır; şahısçılıkta partiye zarar veren en büyük vebadır” Değerlendirmesinde bulundu. Eskil Belediye Başkanı Niyazi Alçay ise konuşmasında “Ben Eskilde bu dönem belediye başkanlığını kazanmada sadece kendim için mücadele etmedim. Ak partinin Eskilde siyaseti zirveye taşıyıp inşallah çok daha iyi yerlere gitmesini arzu ettim. Başka hiçbir beklentim yok. Ben yerel seçimlerde Eskil’de bizim kendi teşkilatımızda dahil olmak üzere aman ne olsun Eskil’de Ak parti kazanmasın diye gayret ettiler, böyle bir anlayış olabilir mi? Dünyada zulüm gören Müslümanlara nasıl faydalı oluruz. Ne kadar güçlü bir Ülke olursak 2023 hedeflerimizi gerçekleştirmek adına maddi ve mana yönüyle ortaya koyabiliyorsak dava adamıyız. Oturalım hep beraber konuşalım, bu partiyi Aksaray’da nasıl %90 lara çekebiliriz bunların hesabını yapalım “dedi. Topakkaya Belediye Başkanı Yılmaz Akbulut ise parti içinde kutuplaşma olduğu ve teşkilatta bulunan bazı kimselerin birlerine küs olduğunu belirtti. Toplantının son konuşmasını İl Başkanı Fatih Yıldırıcı yaptı. Yıldırıcı, il başkanı olarak herkese eşit mesafede ve partilileri kucaklamak zorunda olduğunu söyledi. Başkan Yazgı, yaptığı konuşmasında birlik ve beraberlik çağırısında bulundu.