24 Kasım Öğretmenler Gününde Anlamlı Konferans

24 Kasım Öğretmenler Gününde Anlamlı Konferans

24 Kasım Öğretmenler Gününde Anlamlı Konferans

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı ve Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik (PDR) Kulübü tarafından 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla ?Öğretmenlik Mesleğinde Değer Algısı? adlı konferans düzenlendi. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Kültür Merkezi Kadı Burhaneddin Salonu´nda düzenlenen programa Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aksu, Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, öğretim elemanları ile öğrenciler katıldı.

Sanatçı Elvina Seven tarafından verilen piyano resitalinin ardından programın açış konuşmasını yapan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aksu, öğretmenlik mesleğinin kutsal bir meslek olduğunu ifade ederek, ?Bu meslek uğruna şehit olmuş bütün şehit öğretmenlerimizi rahmetle anıyorum.? dedi.

Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz ise, ?Sürdürülebilir kalkınmanın beş tamam ayağı vardır. Bunlar; ekonomi, eğitim, sağlık, çevre ve insanın temel hak ve hürriyetleri gibi alanlar. Biz o alanların çoğunda iyi durumdayız. Ancak en yumuşak karnımız eğitimdir. Eğitimi tanımladığımız zaman; doğuştan gelen bir takım yetilerimizi günün şartlarında yoğurup kazanıma dönüştürmektir. Yunus´un metaforunda ?Hamdım, piştim´ ifadesinde; hamlıktan pişmeye evrilmedir eğitimin karşılığı. Eğitimin faydasına baktığımız zaman birinci olarak bireysel faydası var. Yani kendimi bilgili görgülü hissetmem veya mesleki anlamda bilgili görgülü olmam bireysel faydadır. Bir de mesleki açıdan baktığımız zaman profesyonelliğimizi toplumun lehine kullandığımız zaman toplumsal faydası karşımıza çıkıyor. Bir taraftan akademik bilgi ve becerinin artması için önemli bir ölçü, diğer taraftan da o bilgi ve becerinin içerisinde bir kişilik kazanma şeklidir? dedi.

Profesör Yılmaz şunlara değindi, ?Teknolojinin hızla hayatımızı kuşattığı bir dönemde, değer-erdem kavramları üzerinde karmaşa yaşamaktadır. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken, diğer yandan ihtiyaçlar hiyerarşisinde sıralamalar değişmekte ve önümüzdeki dönemin yeni kuşağını, dolayısıyla bizleri büyük sürprizler beklemektedir. İnsan kabiliyetlerinin rafine olması ve yeni boyutlar kazanması bağlamında eğitim, bireysel ve toplumsal faydayı esas alırken, öte yandan akademik başarıyla, insani ve ahlaki başarının takas kültürüne dönüştüğü ironi ortaya çıkmaktadır. Türk Eğitim Felsefesinin temel amaçları bellidir; İyi insan, iyi yurttaş, iyi üretici ve iyi tüketici yetiştirmek şeklinde özetlenebilir. Bu süreçte okullar resmi işletim döngüsü ile birer araçtır. Günümüzde bilginin hamalı olması, muhakemeden uzak bir neslin işaretçisidir. Entelektüel gerçeklik ürerinden bilgi sahibi olmakla, bilgelik arasında tercih yapmamızın zamanı geldi ve geçiyor. Çocuklarımız ikbal adına en büyük beşeri sermayemizdir. Formasyon sürecinde yapılan hatalar hayati sonuçları doğurabilir. Unutmamalıdır ki, hayatın provası yoktur! Başarılı bir nesle, nemelazımcılık duygusunu nasıl aşacağı, ekip ruhu, toplumuna ve edineceği mesleğe aidiyet duygusu aşılanmalıdır. Değişen dünyada beşer; sırasıyla tarım, sanayi, bilgi ve teknoloji aşamalarını ileri bir seviyeye getirmiştir. Bu nedenle kazanımlar sanatın incelmesinde, rekabet edebilir markalaşmada yatmaktadır. Nano-teknolojinin yaşandığı günümüzde nerede durmamız gerektiği iyi belirlemeliyiz. Beyin sermayemizi kanalize etmeliyiz. Edinilen bağımlılıklarımızla birlikte aile bağımlısı, sanal dünyanın kıvamında etrafında olup bitenlere bigâne kalan yeni bir kuşağın gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Bu kuşağı iyi kanalize edebilirsek, yarınlar bizimdir. Yeni gençliğin yetiştirilmesinde bu sarmal ilişkilerin yanısıra gençliğimizin dünyasında değer algısını kodlamamak durumundayız. Gençlik bir taraftan hayatı idame etmek için akademik donanıma ve becerilere sahip olurken, diğer yandan kültürel değerlerimizin örüntüsüyle geliştirdiğimiz bizi biz yapan değerlerimizin güncel tutulması gerekmektedir. Değer, erdem, ahlak, etik, hukuk nedir gibi kavramlar benliklere yerleşmelidir. Dolayısıyla bu coğrafya hak ettiği saygınlığı yeniden yakalasın, böylece; bilim, sanat, edebiyat, felsefe, belagat, estetik derinlik gibi entelektüel kimliğine ulaşabilsin.?

Profesör Yılmaz, konferansını kitabında işleği ?Sevgi, saygı, doğruluk, dürüstlük, tarafsızlık, adalet, hak gözetme, sorumluluk, yardımseverlik, alçakgönüllülük, misafirperverlik, vatanseverlik, hoşgörü, empati, vefa? değer başlıklarına örnekler vererek tamamladı. Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aksu, konferans sonunda Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz´a teşekkür belgesi ve çiçek takdim etti.

Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, programa katılan Türkçe Öğretmenliği öğrencisi Funda Fırtana´ya ?Şahsiyet ve Değerler Eğitimi? kitabını imzalayarak hediye etti.24 Kasım Öğretmenler Günü kutlamaları çerçevesinde yapılan etkinliklerden biri de Afiş ve İllüstrasyon Resim Sergisi oldu.

Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Aksu, Aksaray Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kani Ülger ve öğrencileri tarafından açılan sergiye katıldılar.



Aksaray Nöbetçi Eczaneleri

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor