Aksaray Valiliği, Aksaray Belediyesi, Aksaray Üniversitesi (ASÜ), Ortaköy Kaymakamlığı ve Ortaköy Belediyesi, “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” kapsamında önemli bir iş birliğine imza atarak, “Vefatının 700’üncü Yılında Uluslararası Bizim Yunus Sempozyumu” düzenledi. Yaklaşık 40 bilim insanının çevrim içi bildirilerle katılacağı etkinliğin açılış töreni Ortaköy Yunus Emre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.
- Sempozyumda Yaklaşık 40 Bildiri Sunulacak -
İl ve İlçe protokolünün katıldığı törende kürsüye gelen ASÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Şahin, ney ile güftesi Yunus Emre’ye, bestesi Halil Necipoğlu’na ait Uşşak Makamındaki “Hak Bir Gönül Verdi Bana” isimli eseri üfledi. Türk Müziği’ndeki makamların belli ölçüleri olduğunu söyleyen Rektör Şahin, “Yunus Emre de ölçü içinde ve dosdoğru yaşamış bir Anadolu erenidir. Onun ahenkli ve ölçülü yaşantısının daha iyi anlaşılması duasıyla…” dedi. ASÜ Somuncu Baba Tarih ve Kültür Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ramazan Ata ise sempozyumun geneli hakkında ve merkez çalışmalarına ilişkin bilgiler aktardı. Yaklaşık 40 bilim insanının, 26-28 Mayıs tarihleri arasında, çevrim içi ortamda bildiri sunacağı etkinliğin hayırlı olması dileğinde bulunan Ata, “Merkez olarak 2016 yılından bu yana farklı etkinlikler gerçekleştiriyoruz; altıncısı bu yıl düzenlenecek olan Uluslararası Aksaray Sempozyumu, Aksaray’ın Yaşayan Değerleri isimli belgesel çalışması, İlimden İrfana Sohbet serisi… Yakın zamanda da e-Aksaray Ansiklopedisi (EAA) 36 madde ile yayına girdi. 15 madde ise hakem sürecinden geçti ve yakın zamanda yayına sunulacak. Bu noktada herkesin desteğini bekliyoruz. Aksaray’ın tarihi, kültürü, sanatı, doğası… Derlenen tüm bilgiler EAA ile şehrin dijital hafızasına dâhil ediliyor” dedi.
- Hoşgörü Asrı Bitti, Müsamaha Asrı Başlıyor -
Yunus Emre’nin Anadolu’ya, Türk-İslam coğrafyasına ve hatta tüm dünyaya mâl olmuş bir gönül adamı olduğunu kaydeden Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu, “Yunus sadece diyarları gezen ve duru Türkçesi ile şiirler yazan bir halk ozanı mıdır?” diye sordu ve bunun eksik bir bakış açısı olacağını vurguladı. Yunus’un -şiirlerinin ötesinde- insanı pişiren ve yoğuran aşkı, bununla birlikte ilmi ve ilmin gayesini, sonra da insana değer vermeyi öğrettiğini anlatan Aydoğdu, “Her yıl dünyada ve Türkiye’de manevi mimarlarımıza dair kutlamalar, anmalar yapılıyor, sevgi ve merhametten söz ediliyor. Fakat dünya bugün bir cinnet geçiriyor. Sevgisizlik, merhametsizlik, vicdansızlık yanı başımızda duruyor. Bizim, manevi mimarlarımızın aldığımız bazı düsturları bir hayat tarzı yapıp, yaşamımıza yansıtmamız gerekiyor. Yunus’un sevgi felsefesini kavrayabilsek, bugün yaşanan problemlerin bir kısmının bitmiş olacağını düşünüyorum. Artık hoşgörü asrı bitti, müsamaha asrı başlıyor. Hoşgörü, karşıdaki insanda bir kusur olması ve kişinin bunu hoş görmesi ve görmemezlikten gelmesi demektir. Ama müsamaha, bir insanı yaradılışından dolayı, varlık sebebinden dolayı kabul etmek ve onu ötekileştirmemek demektir” şeklinde konuştu.
- Yunus Emre Divanı’nın 50 Kadar Nüshası Var -
Ortaköy Kaymakamı Rasim Belge’nin de kısa bir selamlama konuşması yaptığı programın ilk oturumunda, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Kemal Tavukçu, “Senden Sana Varur Yolum: Yunus’un Yol(culuk)ları” başlıklı bir sunum yaptı. Yakın zamanda “Yunus Emre Divanı’nın yeni nüshaları bulundu” şeklinde gündeme gelen haberlerden söz eden Prof. Tavukçu, yeni bulunduğu iddia edilen nüshanın zaten 50 yıldır bilinen bir nüsha olduğuna dikkat çekti. Yunus Emre Divanı’nın günümüzde 50 kadar nüshasının bulunduğunu ve bunların en eskisinin 1492 yılına ait olduğunu dile getiren Prof. Orhan Kemal Tavukçu, şöyle devam etti: “1492 yılına ait olan bu nüsha Yunus’un ölümünden yaklaşık 170 yıl sonra yazışmış. Maalesef Yunus’un kendi el yazısıyla yazdığı bir nüsha şu anda yok. Bunun, Yunus’un yaşadığı çağdaki karışıklıklar, onun mütemadiyen yer değiştirmek zorunda kalması, savaşlar, Selçuklu Devleti’nin yıkılması, beyliklerin devletleşme süreçleri gibi bir takım sebepleri var. Kısa süre önce ise yeni bir nüshanın bulunduğuna dair haberler gündeme geldi. Ancak yeni bulunduğu iddia edilen bu nüsha, zaten yaklaşık 50 yıldır bilinen ve 1628-1629 yıllarına ait bir nüsha.” Tavukçu, gündemdeki bu hususa ilişkin değerlendirmesinin ardından, Yunus’un hayatı, çevresindeki şahsiyetler, şiirleri, şiirlerindeki üslubu ve yolcuklarını anlattı. İlk oturuma dair sunumun ardından açılış programı tamamlandı. Üç gün boyunca bilim insanları, çevrim içi ortamda Yunus Emre’ye dair teferruatlı bilgiler aktaracak.
Türkiye’de 2021 yılı, Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” olarak duyuruldu ve farklı etkinlikler gerçekleştiriliyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü de (UNESCO), 2021 yılını “Yunus Emre’yi Anma Yılı” olarak ilan etmişti.
9367,77%3,72
34,49% 0,09
36,24% -0,28
2961,76% 0,91
4956,37% 0,55
Aksaray
22.11.2024